15 Temmuz çılgınlık gecesinin 16 Temmuz sabahında "Demokrasi
Bayramı"na dönüşünün kırılma noktası, hiç tartışmasız Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyonları başında toplanmış, ne olup
bittiğini merak ve heyecanla izleyen ve endişe içinde bekleyen
kitlelere "Meydanlara çıkın" demesiydi.
Cumhurbaşkanını "Canlı" dinleyenler, düşünceleri ne olursa olsun,
demokrasiye sahiplenmekte birleşen yüz binler, 81 ilin hepsinde
sokaklara dökülerek, meydanlara el koyarak, darbe çılgınlarının
morallerini çökertmekle kalmadılar, "Güç kimde?. Acaba hangi
tarafta olmalıyım" endişesi taşıyan kararsızlara da, karar
verdirdiler..
O andan itibaren her şey, yasal ve demokratik güçlerin lehine
gelişti.
Mesleğimi ve meslektaşlarımı öne alıyorum diye kimse dedikodu
yapmasın. Ötekiler günlerdir, yazıldı, konuşuldu.
Ben 15-16 Temmuz gecesi müthiş bir sınav veren görüntülü medyamın
hakkını vermek istiyorum artık..
***
O gece genelde başarılı bir sınav veren medyamın iki kahramanı
var.
Biri, daha o sabah çıkan gazetede, hantallığını hem de nasıl
şiddetle eleştirdiğim CNNTurk'un göreve henüz başlamış Genel
Müdürü, ahaber'de görevli iken, 90a'yı beraber kurduğumuz ekip
içinde olan, sevgili arkadaşım Erdoğan Aktaş..
Aktaş, olaylar başlar başlamaz, fırlayıp CNNTurk merkezine gitmiş
ve yayının yönetiminin başına bizzat geçmişti.
Kanal o gece başından sonuna, kelle koltukta, kahramanca yayın
yaptı. Ertesi sabah ne olacağı belli değilken, o yayını öyle
sürdürmek, şaka maka değil, resmen ölümü göze almaktı..
Mesela.. Bazı kanallar "TSK bütün yurtta yönetime el koydu" diye
alt yazı geçerken, CNNTurk, "Bu ilan, TSK İnternet sitesinden
yapıldı. Buraya girmek ve bu yayını yapmak çok kolay" açıklamasını
yaptı. "TSK" imzalı o duyurunun kıymeti kalmadı.