Burnumuzun dibindeki Katar'da, Olimpiyatlar ve Dünya Futbol
Şampiyonası'ndan sonra, dünyanın en ilgi çeken spor olayı,
Dünya Atletizm Şampiyonası var.
Dünya televizyonlarında reyting rekoru kırılıyor.
Dünya gazeteleri ekiplerle izliyorlar.. Manşetlerden
giriyorlar..
Peki Türkiye?.
Bir gazete bir tek kişi göndermemiş..
Göndermeyi bırak, televizyondan izleyip dahi yazma gereği
duymuyorlar..
Türkiye Şampiyona'ya 20 atletle katıldı. Bunlar kim bilen var
mı?.
Yazan oldu mu ki bilesiniz?. Peki, ilk üç günde neler oldu, biz
neler yaptık ondan haberiniz var mı?.
Hadi gazeteler özel "kâr" kurumları..
İşleri güçleri, varsa yoksa siyaset..
Spor mu?. Fener futbol.. Galatasaray futbol..
Beşiktaş futbol.. 20 kalemden üç büyükler maçı yazılır, stattan
değil, ekrandan bakarak.. Bi lokma da basket.. Gerisi yok..
Tamam!..
Peki devlet?. Benim vergilerimle maaş alan TRT'ciler kurumlarının
anayasal ve yasal görevlerini biliyor, halkın spor kültür ve
sevgisini arttırma görevini yapıyorlar mı?.
Ne gezer.. TRT'nin işi artık özel kanallarla sidik yarışı.. Özür
mözür yok.. TRT, atv, Kanal D, Show, Fox daha kim varsa onlarla
"Kim daha öteye işeyecek" yarışında..
Bu mudur?.
Dünyanın öbür ucundaki Çin'e 10 kişi ile
giden TRT, Katar'a bir, tek bir spiker
yollamış.. On para etmez, atletizmi bilmeyen,
gözünün önündekini dahi görmeyen bir spiker..
..Ve naklen yayını, bin kanalı olan TRT, Dünya Atletizm Şampiyonası
naklen yayınını TRTSpor 2'ye atmış.. Yani çöpe.. Çünkü öyle bir
kanal fiilen yok..
Yeni kurulmuş, deneme yayını yapıyor..
Nerden? Çanak anteniniz varsa eğer orda ayarlayacaksınız da..
Yahu Çanak anten mi kaldı ülkede?.
Digiturk'te yok.. DSmart'ta yok.. TRT'nin herkesin evinde olan bin
kanalından birinde yok..
Kimsede olmayan çanak antendeymiş.. Alay eder gibi..
Yahu, Dünya Güreş Şampiyonası'nı
yayınladığınız TRT Avaz mıdır, nedir o
karın ağrısına bile razıyız, ama yok..
Son anda yakaladım, gene kimsede olmayan Tivibu'da varmış.. Oradan
izleyebildim.
O cahil spiker bir ara tıklım tıklım dolu tribünleri gösterip "Bu
ünlü atletler daha dün İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda idiler
ve tribünlerde tek kişi yoktu" dedi..
Niye yoktu, efendi niye yoktu?.
O zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı İsveç'ten alıp Arjantin'e
götürdünüz, utanmadan yalan söyleyerek..
"Bu defa alacağız Olimpiyatları" dediniz.. Hani Tokyo'ya giden
Olimpiyatları.. 1993'ten beri talibiz ya.. "Kulis yapacağız" diye
bir takım beyzadeleri devlet kesesinden, yani benim vergilerimle
dünya gezilerinde, hem de eşleri ile dolaştırıyoruz ya..
Ben durmadan "Ağalar, paşalar, Olimpiyat
tesisle değil, seyirci ile alınır. Dünyanın
ilk seyircisiz olimpiyatı oluruz,
bize verirlerse.. O zaman da
vermezler" diye bağırdım durdum, tek başıma..
Rezil olduk Arjantin'de de..
Öyle olduk ki, bir daha da talip olmadık, şimdilik!.
1960'lı yıllarda, geçin Olimpiyat'ı, Balkan Atletizm
Şampiyonası'nda İnönü Stadı tıklım tıklım dolardı. Niye?. Çünkü
gazeteler manşetten girerdi. Televizyonu yoktu ama radyo spor
programları, gerçek spor programları hem de nasıl izlenirdi. Sulhi
Garan.. Spor ve Müzik!. Jeneriğini ıslıkla çalardık,
sokaklarda..
Eddie Calvert üflerdi..
TV başlayınca Arman Talay "Spor"u baş tacı yaptı. Sporun bütün
güzelliklerini, Atletizm, Jimnastik, Artistik Patinaj başta hem de
nasıl güzel anlatırdı TRT.. Önce Çetin Çeki, sonra Kenan Onuk..
Sonra Barbaros Talı..
Efsaneydi onlar..
Mahalle aralarında "Üç Adım Atlama Yarışı" oynayan çocukları görmüş
de yazmıştım, "İşte TV'nin gücü" diye..
Sonra.. Sonra sidik yarışı işte..
Alman Ligi'ni yayınlayan TRT, futbol dışındaki tüm sporları unuttu
ve de unutturdu.
O zaman tabii boş olur Türk tribünleri, Katar tıklım
tıklımken..
Türkiye'nin hem de 20 atletle katıldığı
şampiyona haber olmaz, TRT en izlenmeyen kanalda, bir
habercilik ve atletizm cahili spikerle izler, en önemli, en güzel
ve en meraklı yarış bir dakika sonra başlayacakken yayını kesip,
Paris'e, Fransa ile bilmem ne arasında oynanan Voleybol Avrupa
üçüncülüğü maçına bağlanacak kadar ihanet içinde olursa, bu ülke
gençliği atletizmi rüyasında mı görüp sevecek de izleyecek..
Topyekûn bir ihanet içindeyiz, doğru ama tepede devletin TRT'si
var. Anayasal görevini çöpe atan TRT!.
Başlıkta "TAF" yazdım bir de..
"Türkiye Atletizm Federasyonu!." Katar'a 20 atletin yanında kaç
kişi götürdüler, tahmin edin yönetici olarak, devletin, yani,
senin, benim paramla..
Tam 34 kişi..
7 antrenör.. 4 koordinatör (Ne demekse..) 1 tercüman.. 1 sponsor
temsilcisi. 1 masör.. 1 basın danışmanı. 19 Federasyon Üyesi..
Bu 19 federasyoncudan ikisi, artık utanmış mı, yoksa mazereti mi
varmış da, kafilede adı olmasına rağmen gidememiş.
Buna karşılık aynen Elvan Abeylegesse gibi doping cezası alan, dört
yıllık cezayı bitirdikten sonra 2 saat 34 gibi iyi bir derece yapan
Ümmü Kiraz götürülmemiş.. Giden Elvan ve Fadime
Çelik yarışı terk ederken, 2 saat 34'lük
derecesi Dünya Üçüncülüğüne denk gelen
Ümmü yok. Unutmayın 34 idareci varken..
Bu arada, hafta sonu koşulacak erkekler maratonunda da 2 saat 6
dakika gibi harika bir derece yapan Kaan Kigen Özbilen de yok. O da
idareci bolluğundan yer bulup girememiş takıma..
Şimdi bu da "TAF İhaneti" değil midir?.
Karışan, görüşen, hesap soran olmazsa, şair haklı olmaz mı?.
"Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha
sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar
yiyin!"