Son günlerin, haftaların, ayların değil, hatta yılların en
keyifli gecesini yaşadım, Uniq Bahçesi'nde.. Ayazağa..
Volkswagen Arena'nın orası..
Önce şunu söyleyeyim..
İstanbul Ana Kent Belediyesi Rumeli Hisarı Konser alanına
kıydığından bu yana, İstanbul ilk defa bu kadar harika bir açık
hava konser alanı kazandı..
Dünya şirini bir bahçe.. Çepçevre yemyeşil ağaçlar, sarmaşıklar..
İster yere atılmış minderler, ister sandalyelerde oturarak izleyin,
etrafınızda kelebekler uçuşurken.. Yani nasıl doğal bir güzellik
dekor oluyor, müziğe..
Bahçeye girince, 1982'ye döndüm..
Dünya Kupası için İspanya'da, Madrid'deyiz.. Boş günlerde müthiş
kültür sanat geceleri organize ediyor, İspanyollar.. O gece,
Atletico Madrid'in Calderon stadında Dean Martin vardı.. Madrid
Üniversitesi bahçesinde de, yeni yeni adını duyurmaya başlayan
tenor Placido Domingo.. Uzun uzun düşünüp, Placido'yu seçtim..
"Benimle kim gelir" dedim.. Bir Gökçe çıktı.. Atilla Gökçe..
Gittik.. Bahçe uçsuz bucaksız..
Ertesi gün gazetede okudum..100 bin kişi varmış.. Biz en
öndeyiz..
Harika bir konser verdi, Placido..
Kendimden geçmiş dinliyorum.. Atilla dürttü.. "Hıncal Ağbi!.. Dön
bir de arkana bak!.."
Bahçenin uçsuz bucaksız karanlığı içinde 100 bin çakmak gördüm
havada, Placido'nun söylediği valsle sallanan.. Açık Hava
Konserlerinde çakmak sallamak ordan dünyaya yayıldı işte..
Şimdi cep telefonu sallıyorlar..
Mustafa Oğuz.. Necati Akpınar!..
Uniq ile temasa geçin.. İşte yeni Hisar.. İşte yeni Kuruçeşme
Arena..
Doldurun yaz gecelerini.. Trafik sorunu yok.. Otopark sorunu yok..
Bahçe yolunda birbirinden güzel restoranlar, kafeler var.. Erken
gel. Otur dostlarınla oralara.. Sonra saati gelince bahçeye
yürü..