Ne mübarek 'cam'mış yahu?!…
Günlerdir 'camımızı, çerçevemizi kırdılar' muhabbeti
yapıyorlar…
Kılıçdaroğlu Hürriyet'i ziyaret ediyor… 'Nereden kırıldı nasıl
kırıldı' bilgi alıyor… Bir kriminal uzman edasıyla camı çerçeveyi
inceliyor… Sonra o mübarek cama el sürüyor… (İçinden 'Tanrım,
seçimlerde blokumuza kuvvet ver!...' diye dilek tutmuş mudur,
bilemiyoruz!...)
Sonra Demirtaş ziyaret ediyor kutsal camı!... O da aynısını
yapıyor… Lakin o, Kılıçdaroğlu kadar acemi değil elbette… 'Cam
nasıl kırılır, çerçeve nasıl indirilir…' meselelerine yabancı
değil… Tecrübeli ve ciddi bir bilgi birikimi var…
Gelen ziyaret ediyor, giden ziyaret ediyor… Hürriyet'in camına el
sürüyorlar…
Biri akıl edip de küçük bir cam parçasına dilek yazıp Hürriyet'in
kırılan camına yapıştırsa, bak gör o zaman neler oluyor…
Millet 'Cam Baba Türbesi'ne akın akın gelir…
Evlenmek isteyen kapının koluna gelin teli bağlar…
Çocuk sahibi olmak isteyen camın önünde lohusa şerbeti içer…
İmtihanı kazanmak isteyen öğrenci kalemini çerçeveye sürer...
Öz yönetim dileyen HDP, kapının önüne molotof bırakır…
Demirtaş sazının telini yapıştırır cama...
Paralel ablalar da Cevşen okur kapıda…