Darbelerin ne savunulacak ne de unutulacak bir yanı vardır...
Demokrasininse unutulmayacak, savunulacak yanı çoktur...
15/16 Temmuz kanlı bir darbe girişiminin, bir
başka deyişle felaketin kıyısından döndük...
7 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan, AKP, CHP ve MHP liderlerinin katıldığı
“Yenikapı Mitingi”nde ortak bir duruş sergilendiğine tanık
olduk...
İktidar partisi zaman zaman “Yenikapı ruhu”nun sürmesini,
zedelenmemesini istiyor...
Kim istemez bunu!
Ülkemiz için laiklik,
demokrasi, ortak tarih,
kültür, Cumhuriyet devrimleri ile temel
hak ve özgürlüklerse, bu ruh
sürebilir.
Böyle bir duruşa, demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak
gören tümsendikalar, demokratik kitle
örgütleri, siyasal
hareketler, yurtseverler destek
verir.
Burada ortak ruh, darbeci bir cemaat yerine darbe yapmamış
cemaatlerle işbirliği yapmaksa, yaşadığımız güzel coğrafya yaşanmaz
hale gelir.
15/16 Temmuz kanlı darbe girişimi, ihaneti, Türkiye’de yaşamı allak
bullak etti, TSKve devletin öteki kurum ve
kuruluşlarını teslim alan FETÖ’cü yapının
nasıl sinsice örgütlendiğini yazıp çiziyoruz.
Ortak ruhun gerçekleşmesi, hukuk devleti düzeninin kurumlarını
ayakta tutmaktan geçer.
Bugün çağımızın en büyük tehditleri, dünya genelinde yaygınlaşan
sivil otoriteleşme düzeninin giderek ivme kazanması, terörün
azgınlaşmasıdır.
Başımızda PKK, IŞİD belası
var... Yanı
başımızda Suriye bulunuyor...
Dile kolay Suriye sınırımız 911
kilometre.
911 kilometrelik bir sınırda geçişleri önlemek o denli kolay değil,
siz istediğiniz kadar önlem alsanız da.
***
Sivil baskıcı yönetimler, siyasal İslam sarmalında özellikle cemaatlerde filizlenmiş, özgür bireyin yerine “biat toplumu” yaratmıştır.