O kadar yüzsüzler, o kadar pişkinler ki..,
O kadar şerefsiz, o kadar vicdansızlar ki..,
O kadar ahlaksız, o kadar namussuzlar ki..,
O 'çağdaş medeniyetler' dedikleri seviye o kadar alçak ki.., Ne
desen, ne yapsan boş…
Lakin biz anlatmaya, hatırlatmaya devam edeceğiz…
Dünyanın neresinde bir karışıklık, bir iç savaş, bir kaos varsa
(-ki muhtemelen kendileri başlatmışlardır).., Açıklama
yaparlar;
“Savaşa karşıyız, darbelere karşıyız… Dünya barışı, huzur,
demokrasi, istikrar.., falan filan, zart zurt.."
Böyle derler ama gidin bakın çatışmaların olduğu yerlerdeki tüm
silahlar Batı'ya aittir...
Barıştan insan hayatından söz ederler…
Ama, ABD'nin dünyaya barışı ve demokrasiyi getirmek için son 20
yılda yaptığı operasyonlarda (Afganistan, Ortadoğu başta olmak
üzere) milyonlarca insan ölmüştür…
Çok yalancı ve ikiyüzlüler… Kendilerine medeniler… Demokrasi diye
hassasiyetleri yoktur bu cibilliyetsizlerin…
İşine gelmeyince darbeye 'darbe' demez demokrasinin beşiği Batı!...
Hatta darbeciyi ödüllendirirler Sisi'ye yaptıkları gibi… Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçtiler Mısır'ı…
Bu çağdaş medeniyetlerin çok puştluğunu gördük!..
Gezi provokasyonunda ABD ve AB sürekli 'Türkiye'deki demokrasi ve
insan hakları konularında endişelerimiz var' deyip durdu… Ama
kendilerine yapılan bir saldırıdan aylar sonra (OHAL gereği) otel
lobilerinde ellerinde otomatik silahlar olan polis ya da askerlerle
kimlik kontrolü yaparlar… Onlar yapınca demokrasi ve insan hakları
sorunu olmaz…