Pazartesi televizyonunuzu açın ve bizi izleyin” dediğinde ne
demek istediğini anlamamışız…
Meğer 'Hattı müdafaa yoktur, sath'ı müdafaa vardır.., O satıh,
bütün Meclis'tir...' tadında, bol aksiyonlu bir gösteriden söz
ediyormuş Kılıçdaroğlu!..
Ne arasan var…
Kürsüyü işgal ve yıkım operasyonu..,
Lojistik bölgelerde mevzilenme.., 3G canlı yayın bağlantısı.., ön
ve arka sıralar arası muhaberat, istihbarat paylaşımı…
Arkadan saldırıp enseden yakalamak.., gırtlak sıkmak..vs,
Nedir amaç?...
Siyasi rakibi korkutup anayasa değişikliğinden vazgeçirmek!..
(Halka sorulmasını, sandığa gidilmesini istemiyorsan, işi Meclis'te
bitireceksin!..)
Mevcut darbe anayasasını korumak ve kollamak… (Yahu madem bu
anayasaya o kadar bağlısınız, bu anayasanın meclise hak tanıdığı
bir referanduma niye karşısınız, deyiverin hele…)
Yahu sistem cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile ilgili
referandumdan sonra değişmişti…
Yani 'değişik' bir sistem oldu… Yetki alanlarının düzenlenmesi
gerekiyor ve bunun için halka gidilecek… Oyunu kullanırsın, derdini
halka anlatırsın… Demokrasi böyle bir şey…
Böyle durumlarda hemen demokrasinin ne menem tehlikeli sonuçlar
doğurduğunu hatırlatır CHP…
“Hitler de seçimle gelmişti!...”
Hani şu demokrasinin Nirvana'sına ermiş Batı da dahil olmak üzere
dünyanın neresinde olursa olsun seçim; demokrasiye tehdittir!..
(Ulan bulun o zaman seçimsiz bir demokratik sistem, vatanı
kurtaralım.., O da yok!..)
Referanduma itiraz eden CHP…
Yani tek partili dönemin biricik partisi!..
Teklifleri teknik olarak tartışmıyorlar… Kürsüye barikat, sille
tokat, el ense, yumruk, gırtlak.., devam ediyorlar CHP'liler…
'Zarfı eliyle kapatmadı.., oy kabinine 3 kişi girdiler, iki kişi
çıktı, üçüncü nerde?!.., gizli oy gizli kullanılmadı.., pulları
gösterdi..vs, gibi abuk sabuk itirazlarla süreci uzatıyorlar…
('Gizli oy' denince yine CHP akla geliyor… 1946'daki ilk çok
partili seçimde 'açık oy, gizli tasnif (sayım)' sistemi
uygulanmıştı… Hani şu seçim sandıklarının CHP bayrağına sarıldığı o
özgür, bağımsız seçim… Hey gidi hey.., ne demokratik günlerdi
be!..)
Bu arada bizim çakma Nişantaşılı da oyunu gizlememiş…
İtirazını şöyle dile getiriyor;
'Hakiki başkanlık gelseydi, kesin destek olurdum…'
'Hakiki başkanlık' ne lan?!...
Dünyada o kadar farklı başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi var,
'hakikisi' hangisi arkadaş?!..