Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Yapılan ve yapılması gereken

Haddini aşan, cana mala, hak ve hürriyete zarar veren, ülkenin birlik, bütünlük ve bağımsızlığını tehlikeye atan kim ve kimler olursa olsun meşru devlet onları engellemek ve hak ettikleri cezayı vermekle...

22 Eylül 2016 | 545 okunma

Haddini aşan, cana mala, hak ve hürriyete zarar veren, ülkenin birlik, bütünlük ve bağımsızlığını tehlikeye atan kim ve kimler olursa olsun meşru devlet onları engellemek ve hak ettikleri cezayı vermekle yükümlüdür. Halihazırda darbeye teşebbüs eden Fetöcüler, PKK ve IŞİD haddi aşan ve bu büyük suları işleyen örgütlerdir.
Devlet mücadele ediyor, muvafık ve muhalif şahıslar da yapılanları tenkit ve kendilerince daha uygun olanı teklif ediyorlar. Bunu iyi niyetle, millet ve memleketin iyiliği için yapanlara düşünceleri isabetsiz olsa da teşekkür etmek gerekiyor. Kinlerini, şahsi menfaatlerini, içyüzlerini suret-i haktan görünen ama yıkıcı olan tenkitleriyle gizleyenler ise insafa davet edilmeli, söz ve davranışları kale alınmamalı ve insafa gelmeyip suç işliyorlarsa, devlete meydan okuyor, terörü cesaretlendiriyorlarsa cezasını görmelidirler.
İyi niyetli diye kabul ettiğimiz tenkitler arasında şu da var: “Yapılan tasfiyeler sinekleri öldürmektir ve başarılı olamaz, bunları üreten bataklık kurutulmazsa yine ürerler…”
Kısa ve uzun vadeli, acil olan ve olmayan, birkaç aşamalı olanın birincisi mahiyetindeki tedbirlere bu hatalı yaklaşım bizde mutad hale gelmiştir; bu yaklaşımda ısrar edenler gerekli ve yapılmakta olanı itibardan düşürür, zayıflatırlar, ama iyi hesaplanmış, etraflı araştırılmış, etkili olacağı kuvvetle umulan bir başka tedbiri de ortaya koyamazlar.
İşin doğrusu konumuz olan “terörü önleme” faaliyetinde devlete sızmış ve ifsatlarına devam etmekte veya etmeleri kuvvetle muhtemel olanların derhal tasfiye edilmeleridir (buna teşbih olarak sineklerin imhası diyelim). Bu tasfiye yapılırken artık meşhur olan ifade ile “kurunun yanında yaşın da yanmaması” için azami gayret gösterilmelidir.
Bataklığın kurutulması (uzun vadeli, nihai aşama, acilden sonra gelen tedbir) ne olmalıdır?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birliğe çağrı 19 Mayıs 2024 | 288 Okunma Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.620 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 540 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 309 Okunma