Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Yalnızca “Lâ ilâhe illallah” diyen?

1.Hadis-i şerifte geçen; “Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecektir” ifadesini ehl-i kitap açısından nasıl anlamalıyız? Bu hadisten hareketle, kelime-i şehadetin ikinci kısmı kabul edilen “Muhammedun...

08 Eylül 2019 | 888 okunma

1.Hadis-i şerifte geçen; “Lâ ilâhe illallah diyen cennete girecektir” ifadesini ehl-i kitap açısından nasıl anlamalıyız? Bu hadisten hareketle, kelime-i şehadetin ikinci kısmı kabul edilen “Muhammedun Resulullah”ı söylemeyenlerin durumu hakkında ne söyleyeceksiniz?

2. Kur’an-ı Kerim’in ehl-i kitapla ilgili ayetleri bütün olarak göz önüne alındığında tarihsellikten bahsedilebilir mi?

3. Ehl-i kitapla “amentü”de ittifakımız var demek doğru mudur? Dini açıdan bunun bir sakıncası var mıdır?

Cevap:

1. Kur’ân-ı Kerim bütün insanlara hitap ediyor, herkesi ve her kesimi (dinli dinsiz, ehl-i kitap, kitapsız, müşrik, deist, agnostik...) İslam’a çağırıyor. Özellikle ehl-i kitabı ortak kelimeye (Bir Allah’a kulluk etmeye, bir O’nu Rab bilmeye) davet ediyor, ehl-i kitabın Allah için baba demesini, Hz. İsa için oğul demesini, bir başka varlığa tanrılıktan bir pay ayırmasını kabul etmiyor, böyle yapanlara “kâfir ve cehennemlik” diyor, kurtuluşun İslam’da ve Allah’ın kabul ettiği tek dinin İslam olduğunu ilan ediyor, son Peygamberin yalnızca bir bölgeye, bir kavme değil, bütün insanlara peygamber olarak gönderildiğini bildiriyor. Yüzlerde âyet ve hadisin ortaya koyduğu bu gerçekler, bu temel açıklamalar karşısında, soruda naklettiğiniz hadisin muhtemel manalarına bir bakalım:

a) Hadîse, “Lâ ilâhe illallah” diyen cennete girer, peygambere ve diğer iman esaslarına inanması, ibadet etmesi, haramlardan uzak durması gerekmez” diye mana verilirse Kur’an’da ve hadislerde tarif edilen İslam’dan vazgeçilmiş olur, yüzlerce âyet ve hadisin hiçbir anlamı ve yeri kalmaz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birliğe çağrı 19 Mayıs 2024 | 236 Okunma Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.617 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 540 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 309 Okunma