Ey iman edenler! Karşılıklı rızâya dayanan ticaret dışında
mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin.
Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir./ Kim haddi aşarak ve
haksızlığa saparak bunu yaparsa onu ateşe koyacağız ve bu Allah'a
çok kolaydır.” (Nisa: 29, 30)
Kur'an Yolu isimli tefsirimizde bu ayetleri şöyle açıklamıştık:
Önceki âyetlerde servetin ve menfaatin intikalinde rol oynayan
miras, hibe, mehir gibi meşrû yollardan söz edilmişti. Bu âyette de
en geniş mânasında yani “karşılıklı rızaya dayanan ve konusu maddî
değerler olan hukukî işlem” anlamında ticaretten söz edilmekte; bu
yollar dışında kalan, bunlara ters düşen ve bundan dolayı haksız
(bâtıl) diye nitelenen yol ve şekillerle insanların mallarını
ellerinden almak ve bunlardan yararlanmak yasaklanmaktadır.
Hırsızlık, gasp, rüşvet, yoksuzluk, faizcilik ve tefecilik, fâhiş
fiyat, aldatma bu bâtıl yolların ve şekillerin önde gelenleri ve
yaygın olanlarıdır. Ticaret genellikle alınan malı, üzerine kâr
koyarak satmak suretiyle yapılır. Mal alınırken bir bedel takdir
edilmiştir; satılırken aynı bedelle devredilmediğine göre
–fazlalıktan ibaret olan– kâr karşılıksız gibi gözükmekte, bu
bakımdan da “haksız kazanç yolları”na yakın bulunmakta, bir bakıma
onları andırmaktadır. Muhtemelen bu sebepledir ki, haksız kazanç
yasaklanırken hemen yanında –istisna şekliyle– ticaret serbest
bırakılmıştır. Alımla satım bedelleri arasındaki artı fiyat
farkından ibaret olan kâr da meşrûdur. Çünkü malı alıp satan tâcir
hem kamuya yararlı bir hizmet görmekte hem sermayesini riske
atmakta hem de emek çekip meşgul olmaktadır. Hz. Ömer ihtikârı
(karaborsa) yasakladıktan sonra “... fakat kim yazda ve kışta,
zahmet çekip yüklenerek pazara mal getirirse o kişi, Ömer'in
misafiridir; istediği gibi satsın, istediği gibi tutsun” diyerek bu
gerekçeye işaret etmiştir (el-Muvatta', “Büyû' ”, 56). Bâtıl
yollarda bu unsurlar ve nitelikler yoktur; güçlü olan karşı tarafı
ezmekte, onun zaaf ve ihtiyaç içinde olmasından yararlanmakta,
gerçek rızâ söz konusu olmadan malını alıp yemektedir.