Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Tarık Ramazan (2)

“Müslüman alimler inanç alanıyla toplumsal alanı birbirinden ayırıyorlardı” diyor. Evet iman ve ibadet konuları ile muamelat (sosyal, siyasi, ekonomik, hukuki alanlar) kıyas konusu bakımından ayrılmış...

23 Ağustos 2015 | 123 okunma

“Müslüman alimler inanç alanıyla toplumsal alanı birbirinden ayırıyorlardı” diyor. Evet iman ve ibadet konuları ile muamelat (sosyal, siyasi, ekonomik, hukuki alanlar) kıyas konusu bakımından ayrılmış, “birinci alanda hükmün illetiden hareketle kıyas yapılamaz, ikinci alanda ise yapılır” denmiştir. Bunun manası muamelat alanını dinden çıkarmak, hüküm ve düzenlemelerini halka bırakmak değildir. Alimlerin ittifakı şöyledir: Kesin ve açık nassın (vahye dayalı metnin) bulunduğu alan hangisi olursa olsun orada metin usule göre yorumlanır ve uygulanır, nassın bulunmadığı yerde ise kıyasa gidilir; ama kıyas da Kitab'a ve Sünnet'e bağlıdır, kıyas ve ictihadla elde edilen bilgi ve hükümler, ictihada edene ve ona tabi olanlara göre dine dahildir.

Tarık Ramazan diyor ki:
“Benim için şeriat, fıkıh uzmanlarının ve İslam hukukçularının tek ve kesin olarak tanımladığı İslami hukuk sisteminden çok daha geniş kapsamlı bir şey. Şeriat onların tanımladığından çok daha başka bir şey, o Tanrı'ya ve inanca giden sadakat yoludur.
Biz kanunları bu anlayışın ışığında değerlendirmeliyiz. Bu anlayış bize, erişmemiz gereken kapsamlı vizyonu veriyor zaten. Bir Alman kanunu bana erkeklerin ve kadınların kanun önünde eşit olmaları gerektiğini ya da yapılan aynı işe karşılık, herkesin aynı maaşı alması gerektiğini söylediğinde benim için şeriat budur. Ben böylesi bir kanunla nelere 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.610 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 538 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 308 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 558 Okunma