Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Faizsiz finans ve katılım bankaları

Her Müslüman ve gayr-i Müslim biliyor ve bilmelidir ki, İslam faizi, azını ve çoğunu, hile ile üstü örtüleni ve açık olanı… haram kılmıştır. Ya Müslümanların hataları, ya...

27 Ekim 2016 | 986 okunma

Her Müslüman ve gayr-i Müslim biliyor ve bilmelidir ki, İslam faizi, azını ve çoğunu, hile ile üstü örtüleni ve açık olanı… haram kılmıştır.
Ya Müslümanların hataları, ya gayr-i Müslimlerin baskı ve engellemeleri veya daha başka sebeplerle zaruret oluşursa zaruret miktarını aşmamak üzere haramlar mübah hale gelebilir, ama bu geçici bir durumdur, tabii ve daimi olan kural: Haram daima ve her yerde haramdır, helal de daima ve her yerde helaldir.
İslam'ın bütün olarak uygulanmadığı ülkelerde ve toplumlar içinde yaşayan Müslümanlar zaruret hali dışında işlerini, ticaret ve ekonomilerini faizsiz olarak yürütmek durumundadırlar ve bu mümkün olduğu gibi faizci sistemlere göre daha adil ve daha herkes için faydalıdır.
İslâmi hassasiyetleri bulunan, hem bu dünyada kendi değerleriyle var olmak, İslam'ı söz ve davranışlarıyla ötekilere anlatmak, hem de yalnız bu dünyada değil, öncelikle ebedî âlemde mutlu olmak için çaba gösteren ve bunun için yaratıldığını düşünen Türkiye Müslümanları yıllardır paralarını faizsiz değerlendirmek ve işlerini de faizsiz yürütmek için çareler, kurumlar ve kuruluşlar arıyorlardı. Merhum Özal'ın gayretleriyle ilk Özel Finans Kurumu kararname ile 1985 yılında faaliyete başladı. Bu kurumun amacı ihtiyacı olanlara faizsiz sermaye temin etmek ve diğer banka işlemlerini de faizsiz yapmaktı. Başlıca işi mudarebe (işi ve ticareti yapacak olana ortak olarak sermaye vermek), müşareke (şirkete ortak olmak) ve murabaha (malı peşin veya daha kısa vadeli alıp isteyene daha uzun vadeli ve vade farklı olarak satmak) idi.
AK Parti iktidarına kadar Müslümanca yaşamak isteyenler daima laikçilerin engellemeleriye karşılaşıyorlar, evlenmeden zina ederek yaşamak isteyenlere imkan veren ve kanun çıkaranlar mesela başını örterek yaşamak, okumak ve çalışmak isteyenlere imkan vermiyorlar, İmam Hatip Lisesi mezunlarının giriş imtihanını kazanabileceği üniversitelerde okumasını yasaklıyorlardı. Bu zihniyet ve tutum sahipleri “faizsiz”, “İslamî” gibi sifatların bir banka veya ticari faaliyetin önüne konmasını laikliğe aykırı buluyor ve engelliyorlardı. Bu yüzden Özal o uyduruk ismi koyarak çatlak sesleri susturmuştu.
Ekonomi ve ticareti faizsiz olarak yürütmek isteyen kurum ve kuruluşlara “İslâmî” demek mümkün olmuyorsa en azından “faizsiz” demek gerekiyor. Bu sebeple ben “faizsiz finas” ve “faizsiz banka” isimlerini tercih ederim.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birliğe çağrı 19 Mayıs 2024 | 288 Okunma Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.620 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 540 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 309 Okunma