Sevgili Bakanımız Mehmet Şimşek 25 Ekim günü yaptığı bir
konuşmada faizsiz finans ve bankalara sahip çıktı, bu kurumların
dünyanın dikkatini çektiğini, birçok gayr-i müslim ülkede bile
uygulamaların bulunduğunu, parlak bir gelecek vadettiğini ve önemli
gelişmeler kaydettiğini ifade etti. Bir yıl kadar önce Konya'da
aynı konu etrafında yapılan bir sempozyumu da teşrif etmişlerdi.
Orada yaptığım bir konuşmada faizsiz finans ve bankalarla ilgili ve
bunların mahiyetine, amacına, beklentilerine uygun bir mevzuatın
bulunmadığını, gecikmeden uygun bir mevzuatın çıkarılması
gerektiğini, Katılım Bankaları Birliği'nde önemli bir mevzuat
çalışması yapıldığını söylemiş ve ilgisini rica etmiştim, o da söz
vermişti. İki yıl kadar önce sevgili Cumhurbaşkanımıza da bu
mevzuat eksikliğini (ve uygunsuzluğunu) intikal ettirmiştim.
Önceki yazımın sonuna koyduğum mevcut kanun maddesini okudunuz,
Allah aşkına bu madde ile bizim hedeflediğimiz ve beklediğimiz
faizsiz finans faaliyet ve kurumunun ne alakası var!
Birinci fıkra tamamen faizci finans ile alakalı olup bankaların
yaptıkları finansmanın tamamını kredi saymaktadır; çünkü bu
bankacılık anlayışında krediden başka bir şey yoktur; banka ödünç
para verir veya az parayı çok para karşılığında satar. Faizsiz
banka ise imkan bulunduğunda kısa vadeli ödünç para verir ama bunu
karz-ı hasen olarak verir, faiz almaz, alamaz. Önceki yazımda ifade
ettiğim gibi faizsiz sistemde finansmanın temel işlem biçimi
ortaklıktır.