Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Ehl-i sünnet irfana mı dayalı?

Ehl-i sünnet İslam anlayış ve uygulamasının sahih İslam anlayışı olduğu konusunda benim şüphem yoktur. Ancak bu terimin içini nasıl doldurduğumuz önemlidir. İngilizlerin icad etmediği ama...

15 Mayıs 2016 | 982 okunma

Ehl-i sünnet İslam anlayış ve uygulamasının sahih İslam anlayışı olduğu konusunda benim şüphem yoktur. Ancak bu terimin içini nasıl doldurduğumuz önemlidir. İngilizlerin icad etmediği ama ümmetin aleyhine kullandıkları Vehhâbîliği temsil eden ve yaymak için çaba gösteren devlet ve kurumlara bakarsanız “yalnız onlar ehl-i sünnet ve cemaat” oluyorlar; Mâtürîdîleri ve Eş'arîleri bile ehl-i sünnet saymıyorlar. Onlar böyle söyleyip dursunlar, gerçek olan şudur ki, itikad mezhepleri ortaya çıktığından bu yana ehl-i sünnet deyince asırlar boyunca anlaşılan ve doğru anlaşılan mana/karşılık, selef (selefîler değil), Mâtürîdîler ve Eş'arîlerdir. Bugün dünyada yaşayan Müslümanların yaklaşık ikiyüz milyonu hariç geri kalanı ehl-i sünnet itikadını korumaktadırlar. Bunca gayrete rağmen Vehhâbîlik dahil diğer mezheplerin yayılma imkanı bulamamasının sebepleri arasında ve belki başında ehl-i sünnet mezhebinin fıtrata, akla ve naslara (vahyin lafız ve ruhuna) başkalarından daha uygun olması gelmektedir. Bu sebeple ben, İslam dünyasını tehdit eden itikadi fitne ve fesadın bid'at mezheplerden ziyade dinsizlik ve sekülarizm (özellikle gevşek ve eksik dindarlık) olduğunu düşünüyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.612 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 538 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 308 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 558 Okunma