Hayrettin Karaman Yeni Şafak Gazetesi

Ehl-i Kitab’a sormak ve diyalog

Artık adı cemaat olmayan, terör yaptığı ve yaptırdığı için terörist diye anılan grup vaktiyle “dinlerarası diyalogu” kötüye kullandığı için aslında zorunlu olan ve Hz. Peygamber...

02 Aralık 2016 | 335 okunma

Artık adı cemaat olmayan, terör yaptığı ve yaptırdığı için terörist diye anılan grup vaktiyle “dinlerarası diyalogu” kötüye kullandığı için aslında zorunlu olan ve Hz. Peygamber devrinden beri yapılan diyalog tabu haline geldi. 

“Dinlerarası” ifadesi problemli olmakla beraber bundan maksat “farklı dinlere mensup şahıslar ve gruplar arasında diyalogdur; bundan da maksat: Karşılıklı konuşma, görüşme, bilgi ve fikir alışverişinde bulunma, ortak problemlerin çözümü için ortak çalışma imkanları arama, tabii olarak bu arada dinin tebliği, gerekirse tartışma ve karşı tarafı dine davettir. Papalık bu diyalogu Hristiyanlaştırma faaliyetinin bir parçası olarak kullanmak istiyor ve kullanıyor, Müslüman elbette buna alet olmaz, tam aksine o da bunu (diyalogu) karşı tarafa İslam'ı anlatma, sevdirme, yalanları, iftiraları ve karalamaları izale etme, günümüzün bir problemi olarak İslamofobi ile mücadele etme… aracı olarak kullanır. Bu mana ve mahiyette diyaloga karşı çıkmak doğru değildir ve böyle bir tecrid küresel olarak uygulanamaz.

Müslümanlar, yahudiler ve Hristiyanlardan çok çektikleri, bugün de mazlum ve mağdur Müslüman grupların zalimleri arasında -bazen başında- onlar bulunduğu için eskiden tartışma konusu bile olmamış bazı yorumlar yine bugün tabu haline gelmiştir. İşte bunlardan biri de Kur'an-ı Kerim'de zikredilen “ehl-i zikre sorun” emri ile ilgilidir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Köle ve cariye meselesi 12 Mayıs 2024 | 2.613 Okunma İslâm’da kadının değeri üzerine 05 Mayıs 2024 | 539 Okunma Niçin Diyanet 28 Nisan 2024 | 2.936 Okunma Tebliğ mi temsil mi? 21 Nisan 2024 | 308 Okunma Birkaç soru ve cevap 14 Nisan 2024 | 558 Okunma