Abdülhamid
Han, İslâmiyeti tamir davası güden ve onu tahrif edip bozmaya
ve yok etmeye kalkışanlara karşı durdu...
Dinde tahrif
hareketleri -1-
Sultan İkinci Abdülhamid
Han, ondördüncü asrın müceddidi idi. İslâmiyeti tamir
davası güden ve onu tahrif edip bozmaya ve yok etmeye kalkışanlara
karşı durdu. Hizmetleriyle İslâmın son hâmisi ve hizmetkârı oldu.
Osmanlı padişahlarının otuzdördüncüsü ve en yüksekleri idi. İslam
halîfelerinin doksandokuzuncusu idi. 1258 [m. 1842] de tevellüd
etti. 1293 [m. 1876] senesinde halîfe oldu. 1336 [m. 1918]
senesinde vefat etti. Çemberlitaş’ta, dedesi Sultan Mahmûd
Han'ın türbesindedir.
Abdülhamid
Han’ın İslâmiyete hizmeti, saymakla bitirilemez. Abdülaziz
hân, düşmanlara âlet olanlar tarafından şehîd edilip, sonra 5.
Murâd da hal’ edilip, kendisi kukla olarak halîfe yapıldı. Hükûmeti
ele geçirenler, İslâmiyeti yok etmek için Avrupa’da belirli
ocakların İslâmiyeti yok etmek için hazırladığı yıkıcı plânları,
kıyasıya hortlatmaya başlarken arslan gibi önlerine
dikildi. Soyu asil, ruhu temiz, aklı zekâsı ve ilmi fevkalâde
üstün olduğu için İslâma karşı asırlar boyunca hazırlanmış olan,
sinsi, alçak ve vahşi suikastı hemen sezdi. Hazırlayanları ve
maşa olarak kullandıkları sahte hürriyet kahramanlarını işbaşından
uzaklaştırdı, ellerindeki paçavralarını parçaladı. Allahü teâlânın
emirlerinin değiştirilmesini, kaldırılmasını önledi. Bunları İslâm
memleketlerinin her yerine yaydı. Çok sayıda kültürlü din adamı
yetiştirdi. Memleketi 33 sene Allahü teâlânın emri ile idare etti.
Müslüman, temiz bir gençlik yetiştirdi. Küfrün, irtidadın, islâm
düşmanlarının 33 sene gerilemesini başardı. Bu yüzden İslâm
düşmanlarının hedefi oldu. Yıllarca kötülendi. İftiralara uğradı.
Sonra gelen gençliğe büsbütün yanlış olarak tanıtıldı. Fakat
insaflı yazılı tarihleri okuyanlar ve onun ilme, fenne, sanayie,
ticarete, ahlâka kısaca insanlığa bıraktığı eserlerini görenler, bu
iftiralara aldanmıyor, büyük bir siyasi dehâ olduğunu görüyorlar.
Ona dil uzatan yalancı kahramanlardan; ilim adamı, yazar maskesi
altında çalışan İslâm düşmanlarından ve bunların küstahça
söyledikleri yalanlardan nefret ediyorlar. Onun büyüklüğü
karşısında hayran kalıyorlar.
Sultân Abdülhamîd
Hân, devleti Allahü teâlânın emirlerine göre, adâletle
idâre etti. Her vilâyette mektepler, hastahâneler, yollar,
çeşmeler, Viyana’dan başka bir yerde eşi bulunmayan modern bir tıp
fakültesi yaptırdı. (Mâbeyn
başkâtibi) Es’ad bey, (Hâtırât-ı
Abdülhamîd Hân) kitâbında, Abdülhamîd hânın memlekete
hizmetlerini uzun yazmaktadır. Sultanın güzel ahlâkını, dîne olan
bağlılığını, edeb ve hayâsının derecesini, aklını, ilmini,
adâletini, millet için durmadan çalıştığını, hiç can yakmadığını,
düşmanlarına bile iyilik ettiğini, masonların aldattıkları ve maşa
olarak kullandıkları satılmışları bile af ettiğini anlamak
isteyenlere, Es’ad Bey'in bu kitâbını okumalarını tavsiye
ederiz.