Hamd, bütün nimetleri Allahü teâlânın yarattığına ve
gönderdiğine inanmak ve söylemek demektir. Şükür, O’nun verdiği
nimetleri İslamiyete uygun olarak kullanmak demektir.
Hamd, yani (elhamdülillah) demek, namaz kılarken vacip, her duadan
önce ve yiyip içtikten sonra sünnettir. Her hatırladıkça söylemek
mübahtır. Pis yerlerde söylemek mekrûh, haram yedikten, içtikten
sonra söylemek, haramdır ve hatta küfre sebep olur. Bunun için her
zaman, "Elhamdülillah alâ külli hâl, sivel-küfri ved-dalâl"
demelidir. Böylece Müslüman, küfürden ve dalâletten başka her
haline hamd etmiş olur. Kavuştuğu her nimete şükretmesi de, ayrıca
kulların Allahü teâlâya karşı vazifesidir.
Hamd, bütün nimetleri Allahü teâlânın yarattığına ve gönderdiğine inanmak ve söylemek demektir. Şükür, O’nun verdiği nimetleri İslamiyete uygun olarak kullanmak demektir. Herhangi bir kimse, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde, herhangi bir kimseye, herhangi bir şeyden dolayı, herhangi bir suretle hamd ederse, bu hamd ve övgülerin hepsi, Allahü teâlânın hakkıdır. Her şeyi yaratan, terbiye eden, yetiştiren, her iyiliği yaptıran, gönderen hep Odur. Kuvvet ve kudret sahibi yalnız O’dur.