Müceddidlerin vazîfeleri, İslâm âlimlerinin
kitaplarındaki din bilgilerinden unutulmuş olanlarını meydâna
çıkarmak, açıklamak ve herkese öğretmekdir.
"Müceddid"; "Yenileyici,
İslâm dînini kuvvetlendiren, bid’atleri yani İslâm dînine sokulmak
istenen hurâfeleri, yapılmak istenen reformları söküp atan ve
unutulmuş sünnetleri ortaya çıkaran derin âlim" demektir. Hadîs-i
şerîfte, (Her yüz senede bir müceddid zâhir
olur (ortaya çıkar). Ümmetimin işlerini
yeniler) buyurmuştur. [Ebû
Dâvûd]
Müceddidlerin vazîfeleri, İslâm âlimlerinin
“rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, din kitâplarını değiştirmek,
bunlardaki din bilgilerini kıymetten düşürmek veyâ yeni bilgiler
eklemek değildir. Onların vazîfesi, bu kitaplardaki din
bilgilerinden unutulmuş olanlarını meydâna çıkarmak, açıklamak ve
herkese öğretmekdir. İslâmın bu yüksek
âlimlerine (Reformcu) denmez. (Müceddid) denir.
Reform ise, dinde yenilik yapmak, vahiy ile, nakil
ile gelen din bilgilerini akla ve asra, modaya uydurmak
demektir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu
ki: (Benden sonra Müslümânlar arasında çok ayrılık
olacaktır. O zamanlarda yaşayanlar benim yoluma ve Hulefâ-i
râşidînin “aleyhimürrıdvân” yoluna
yapışsın! Sonradan meydana çıkan, moda olan şeylerden kaçınsın!
Çünkü, dinde yenilik, reform yapmak doğru yoldan çıkmaktır. Benden
sonra, dinde yapılacak değişikliklerin hepsi
dinsizliktir.)
Dinde reform yapmak isteyenlerin bir kısmı,
Kur’ân-ı kerîme ve hadîs-i şerîflere inanırlar, saygı gösterirler.
Fakat, İslâm âlimlerinin kitaplarında bildirilen manaları,
bilgileri kabul etmezler. Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden,
kendi kısa görüşlerine göre manalar çıkarırlar. Ehl-i sünnet
âlimlerinin bilgilerinden birçok yerde ayrılırlar.
Bunlara (Bid’at) veyâ (Dalâlet)
fırkaları denir. Bunların meydana geleceğini de, Peygamber
efendimiz “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” haber
vermektedir. (Ümmetim yetmişüç fırkaya ayrılacaktır.
Bunlardan yetmişikisi Cehenneme gidecek, biri, inanış sebebi ile
Cehenneme girmiyecekdir) hadîs-i şerîfi birçok
kıymetli kitâplarda (Milel ve
Nihal), (Buhârî) ve (Müslim) yazılıdır.