Dini, imanı doğru olarak
öğrenmek için tek çare, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını
okumaktır. Bu kitapları bulmak, Allahü teâlânın büyük bir
ihsanıdır.
Genç kardeşlerimize
altın öğütler -23-
Sevgili
gençler! Dünyanın neresinde olursa olsun, her insana
önce lâzım olan şey, dînini, imanını öğrenmektir. Din, eskiden
İslâm âlimlerinden kolayca öğrenilirdi. Şimdi, âhir zaman olduğu
için, hakiki bir din âlimini bulmak çok zor oldu. Cahiller,
İngilizlere satılmış olan ahmaklar, din adamı olarak her tarafa
yayıldı. Şimdi dîni, imanı doğru olarak öğrenmek için tek çare,
Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okumaktır. İslâm
düşmanları, gençleri aldatmak için, bozuk din kitapları yayıyorlar.
Hakiki din kitabı bulup okumak, çok güç oldu. Gençler,
muhtelif oyunlara bağlanıp, hakiki kitap bulmaktan ve
okumaktan mahrum edilmektedir. Birçok gencin, oyundan başka bir şey
düşünmediklerini görüyoruz. Bu hastalık, gençler arasında
yayılmaktadır. Müslüman ana-babaların, çocuklarını bu hastalıktan
korumaları çok lâzımdır. Çocuklarına dinini haber vermeleri ve din
kitabı okumaya alıştırmaları lâzımdır...
Bazı ahbaplarımızın çocuklarının
zararlı oyunları oynamaktan yemek yemeyi bile unuttuklarını
görmekteyiz. Böyle çocukların, okul kitaplarını bile okuyup sınıf
geçmeleri imkânsız olmaktadır. Anaların, babaların çocuklarına
hâkim olmaları, kitap okumaya alıştırmaları lâzımdır. Bunun için,
"Hakikat Kitabevi"nin yayınladığı (İslâm
Ahlâkı) kitabını okumalarını herkese tavsiye
ediyoruz. Bu kitabı bulup okuyan, dînini, imanını öğreneceği gibi,
İslâm düşmanlarının nasıl çalıştıklarını da anlayacaktır. Analar,
babalar bu vazifelerini yapmazlarsa, dinsiz, imansız bir gençlik
hâsıl olacak, vatanımıza, milletimize çok zarar
verecektir.
Ehl-i sünnet âlimlerinin Allah
rızası için yazdıkları kitapları bulup okumak
lâzımdır. (Se'âdet-i Ebediyye) kitabı
da, genç Müslümanların cahil kalmaması, bir yere kapanıp hurâfe
kitapları okumakla, nafile ibadetlerle ömrünü çürütüp, farz olan
çalışmaktan kaçanları gaflet uykusundan uyandırmak için
yazılmıştır. Bu kitap yalnız okumak için değil, anlayıp ona göre
çalışmak, fen bilgilerinde de kâfirlerden ileri geçmek için
yazıldı...
Dinimiz, hiçbir zaman hayatın
idamesini temin edecek faaliyeti aksatan bir ibadet emretmiyor.
Allahü teâlâ; "sizleri müşkil duruma sokacak bir
ibadet emretmedim" buyuruyor. Dînî vecîbelerin
ifasında her şeyi kolaylaştırmış, sadeleştirmiştir.
Genç
kardeşlerim! Müslümanlık, dünya ile alâkasını kesip,
herkesi, her şeyi kötü gören, üzülen, hayatı kendine zehir
eden "yaşayan ölü" gibi olmak değildir. Her Müslümanın,
gelecekte ekmek parası sâhibi olmak, İslamiyete ve Müslümanlara
faydalı olmak için düşündüğü gayeye varması için çalışması, birinci
vazifesidir...