Ebû Saîd Abdullah,
İbn-üs-Sakkâ ve Seyyid Abdulkâdir-i Geylânî ilim öğrenmek için
Bağdat'a geldiler...
İbn-i Hacer-i Mekkî hazretlerinin
(Fetâvâ-i Hadîsiyye) isimli eserinde
anlatılıyor:
“Ebû Saîd Abdullah,
İbn-üs-Sakkâ ve Seyyid Abdulkâdir-i Geylânî ilim öğrenmek
için Bağdat'a geldiler. Abdülkâdir-i Geylânî hazretleri o zaman çok
gençti. Evliyânın büyüklerinden Yûsuf-î Hemedânî
hazretlerinin, Nizâmiyye Medresesinde vaaz ettiğini duymuşlardı.
Bunlar, onu ziyâret etmeye karar verdiler.
İbn-üs-Sakkâ; “Ona bir soru soracağım ki cevâbını
veremeyecek” dedi. Ebû Sâid Abdullah; “Ben de bir
soru soracağım. Bakalım cevap verebilecek mi?" dedi. Küçük yaşına
rağmen büyük bir edeb timsâli olan Abdülkâdir-i
Geylânî hazretleri de, “Allah korusun. Ben nasıl soru
sorarım. Sadece huzurunda beklerim, onu görmekle şereflenir,
bereketlenirim” dedi...
Nihayet Yûsuf-i...