“Şu iki şeyden daha kötüsü yoktur: Allah’a şirk koşmak ve onun kullarına zararlı olmak. Şu iki hasletten de daha üstünü yoktur: Allah’a iman etmek ve onun kullarına faydalı olmak.”
Müslüman, diğer Müslüman kardeşini en az kendisi kadar
düşünür. Kendisine yapılmasını uygun görmediği şeylerin başkalarına
da yapılmamasını ister. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kendisi
için sevdiğini, din kardeşi için sevmeyen kâmil mümin
olamaz.) (Buhari)
Müslüman, başkalarına güzel öğüt verir. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki: (Siz, din kardeşinizin aynasısınız. Onda gördüğünüz lekeyi
siliniz!) (Ebu Davud)
Müslüman, herkesin gönlünü hoş etmeye, üzüntüsünü gidermeye
çalışır. Peygamber efendimiz hadis-i şeriflerde buyurdu
ki: (Bir mümini sevindireni, Allahü teâlâ kıyamet günü
sevindirir.) (İbni Mübarek)
(Bir kimsenin üzüntü ve sıkıntısını gidereni veya bir mazluma
yardım edeni, Allahü teâlâ yetmiş üç defa mağfiret
eder.) (Harâiti).
(Allah indinde en makbul amel, bir mümini sevindirmek, kederini
gidermek, borcunu ödemek veya karnını
doyurmaktır.) (Beyheki)
Müslüman, baştan sona faydalı kimse demektir. O hâlde, diğer
Müslümanlara elinden gelen yardımı yapmalıdır! Peygamber efendimiz
buyurdu ki: (Şu iki şeyden daha kötüsü yoktur: Allah’a şirk
koşmak ve Onun kullarına zararlı olmak. Şu iki hasletten de daha
üstünü yoktur: Allah’a iman etmek ve Onun kullarına faydalı
olmak.) (Deylemî)