Filozoflar, âyet-i kerime ve hadis-i şerifleri bir tarafa
bırakarak, Peygamber, Vahiy, Kabir Hayatı, Ahiret Âlemi gibi
konuları, akıl ile açıklamaya, çözmeye
kalkmışlardır. İslâmın vartalı
dönemleri -5- İslâmiyet tefekkürü, aklı kullanmayı
emreden bir dindir. İnsanın aklını kullanarak yüce varlık
olan Allahü teâlâyı tanıması, eşi ve benzeri olmayan tek bir ilah
olduğunu kabul etmesi ve kendine gönderilen Peygamberin tebliğ
ettiği dine uyması ve neticede kullukta bulunması istenmektedir.
İslâm’da aklın görevi ve sınırı bu olduğu
hâlde, felsefeyi kendine meslek
edinen filozoflar, âyet-i kerime ve hadis-i
şerifleri bir tarafa bırakarak, Peygamber, Vahiy, Kabir Hayatı,
Ahiret Âlemi gibi konuları, akıl ile
açıklamaya, çözmeye kalkmışlardır. Dini
bildiren Peygamber’in yerine aklı
koymuşlardır. İslâm âlimleri aklı, dini anlamada, kendilerine
(İslâm filozofu) diyenler ise, dini değiştirmede, hatta bazıları
inkârda kullanmışlardır... Müceddid âlimlerden İmam
Gazâlî, İslâm’da felsefe
olmadığını (el-Münkız) ve (Tehâfütü’l-Felâsife) kitaplarında
uzun uzun açıklamaktadır. Ayrıca İmam-ı
Gazâlî’nin Bâtınîlerle ilgili müstakil
bir kitabı da
vardır. (el-Münkız) kitabında İmam-ı
Gazâlî hazretleri, İbn-i
Sîna ve Fârâbî’nin de içinde
bulunduğu felsefecilerin, İlâhiyat konusunda 20 hususta hata
ettiklerini ve bunlardan üç
konuda küfre düştüklerini, 17’sinde de&n...
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.