''Yedi kat gök ve yer ve
bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki,
Onu hamd ile tesbih etmesin. Fakat onların tesbihini
anlayamazsınız!''
Edep ve nezaket
medeniyeti -24-
İnsanın sevdiğini unutması, ona
karşı edep ve saygısındaki kusurudur. Bizi yoktan var eden ve her
an, muhtaç olduğumuz nimetleri bizlere bahşeden
Rabbimizi hiç unutmamalıdır. Bu, dinde mühim bir vazifedir.
Ona olan sevgimizin bir nişanı, edep ve saygının bir
gereğidir. Seven, sevdiğini asla unutmamalı ve onu hep
anmalıdır. Vazifeye gidip gelirken, iş yaparken ve her fırsatta
Allahü teâlâyı hatırlamak, anmak büyük saadettir. Allahü teâlâ
buyurdu ki: (İyi biliniz ki, kalpler ancak Allahü
teâlâyı anmakla, itmînâna, rahat ve huzura
kavuşur.) [Rad 28].
Rabbimizi unutarak, hatırlamaktan
gâfil olmak büyük bedbahtlıktır. İnsan, sevdiğini her zaman
hatırlar ve onu hiç unutmaz. İmanın temeli, Allahü teâlâyı
sevmektir. Sevmenin alâmeti de, Onu çok anmaktır. Yani Allahü
teâlâyı seven, Onu çok anar. Onu daima hatırlayan kimse de
Allah’ı seviyor demektir. Canlı cansız her mahlûk, hayvanlar
da dahil olmak üzere, yerde ve gökte bulunan canlı-cansız bütün
mahlûkatın Allahü teâlâyı tesbih ve zikrettiğini Kur'an-ı
kerîm haber veriyor:
(Yedi kat gök ve yer ve
bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki,
Onu hamd ile tesbih etmesin. Fakat onların tesbihini
anlayamazsınız!) [İsra-44]
(Gökte olanlar, yerdekiler, kanatlarını çırparak uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı hep tesbih ediyorlar.) [Nur-41]
(Gökte olanlar, yerdekiler, kanatlarını çırparak uçan kuşlar, gerçekten Allah’ı hep tesbih ediyorlar.) [Nur-41]
Bekara sûresinin 152.
âyetinde, (Beni zikredin ki, ben de sizi
zikredeyim) buyuruluyor. İnsanın Allahü teâlâyı
zikretmesi, Onu hatırlaması demektir. Allahü teâlânın zikretmesini
de, İslam âlimleri şöyle
açıklamışlardır: 1. Beni ibadetle anın,
ben de sizi rahmetle anayım. 2. Beni dua
ile anın, ben de sizi icabetle anayım. Yani duanızı kabul
edeyim. 3. Beni dünyada anın, ben de
sizi ahirette anayım. 4. Beni
yalnızlıkta anın, ben de sizi toplulukta
anayım. 5. Beni ihlâsla anarsanız, ben
de sizi halasla [kurtuluşla] anarım.
Gâfiller arasında iken, Allahü
teâlâyı anmak, emir ve yasaklarını konuşmak, herkesi iyiliğe teşvik
etmek daha büyük sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu
ki:
(Allahü teâlâyı anmak
üzere toplananları, Melekler ve ilâhî rahmet
kuşatır.) [Müslim]
(Sırf rızâ-i ilahî için
toplanıp Allahü teâlâyı ananlara göklerden bir
münadî, "Allahü teâlâ günahlarınızı sevaba çevirdi.
Yerinizden mağfiret edilmiş olarak kalkın!" diye
seslenir.) [İ. Ahmed]
(Bir toplulukta Allahü
teâlânın ismi anılmaz ve peygamberine, salevât-ı şerîfe
getirilmezse, kıyamette onlar, hasret ve nedamet
çekerler.) [Tirmîzî]
Gâfil, Allahü teâlâyı anmayan,
iyiliklerden haberi olmayan kimsedir. Böyle kimselerden uzak
durmalıdır.