Tarihte içinde bulunduğumuz asırdan bahsedilirken, müslümanların uğradığı zulümler geniş geniş anlatılacaktır. Geleceğin tarihçileri, "1920'li yıllarda başsız bırakılan İslam Toplumu hep ezilen, hep itilen taraf olmuştur" diyeceklerdir.
Değerli dostlar, Müslümanları mertçe yenemeyen Haçlı zihniyeti, İslam Dünyasını güçsüz bırakmak için her yola başvurdu. Şu andada böl parçala yut takdiğini uyguluyorlar.
Şu garipliğe bakar mısınız? Dünyanın en geniş petrol rezervine sahip olan İslam Coğrafyasında, insanlar açlıktan ölüyor. Hani Necip Fazıl Kısakürek diyor ya, "Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa"...
Evet, bu taksimi kurt yapmaz. Lakin İslam coğrafyasına yerleştirilen kuklalar yapıyorlar. Kimse kimseyi kandırmasın; bu kuklalar koltuklarında oturduğu sürece; coğrafyamızdaki petrolün hayrını göremeyiz. Kimse kimseyi kandırmasın; coğrafyamızda birlik ve beraberlik sağlanmadan; Kudüs'e sahip çıkamayız.
Anlatılırki, HZ. İbrahim (as) ateşe atıldığında güvercinin biri ağzına bbir damlacık su alarak yola çıkmış. Güvercine "Nereye gidyorsun?" diye sormuşlar. Oda "İbrahim'in ateşini söndürmeye gidiyorum" demiş. Güvercine demişlerki "Senin ağzındaki bir damlacık suyla İbrahim'in devasa ateşi mi söndürülürmüş". Oda "Söndürülmez ama tarafımız belli olur"diye söylemiş.
ABD Başkanı Trump'un, Kudüs'üİsrail'in başkenti olarak tanıdığını açıklaması, ülkemiz dahi birçok ülkede tepkiyle karşılandı. Elbette, bu tepkiler olması gereken tepkilerdir... Elbette, milyonların meydanları doldurması önemlidir... Elbette, yahudi sermayesine karşı boykot kararı almak şarttır...