Feyzi Açıkalın Cumhuriyet Gazetesi

Tanzim olamayan portakalın öyküsü

1920’li yılların bir zengin kız, fakir ama tahsilli oğlan birlikteliğindeyiz. Zengin dediysem, kızın babasının portakal bahçesi var. Oğlan ise ziraat mektebinde okumuş. Oğlan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ona...

13 Şubat 2019 | 86 okunma

1920’li yılların bir zengin kız, fakir ama tahsilli oğlan birlikteliğindeyiz. Zengin dediysem, kızın babasının portakal bahçesi var. Oğlan ise ziraat mektebinde okumuş.

Oğlan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ona biçtiği politik role soyunmuş ama o karın doyurmuyor. En azından 100 yıl önce öyle olduğu görülüyor!

Geleceği tarımda görüyor ve ona yoğunlaşıyor. Antalya’dan gelen ziraat teknikerlerinin de önerileriyle çok güzel narenciye bahçeleri yapıyor.

DSİ, yörede tarımı geliştirme programı gereğince, 1940’lı yıllarda bölgenin en büyük çayı üstüne regülatör yapıyor. Buradan alınan su, bölgeyi baştanbaşa saran sulama kanallarıyla çiftçiye ulaştırılıyor. Roma’nın 2000 yıl önce yaptığı gibi!

Portakal, şimdikinden farklı olarak makasla kesilerek hasat ediliyor, içi çuha kaplanmış sepetlerle toplanıyor. Boylarına göre “tanzim” edilip, tek tek kağıtlara sarılıyor ve sandıklanıyor. Üstlerine kaçar adet içerdiği de yazılıyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ah şu çöl tozları 27 Nisan 2024 | 80 Okunma Son Güneş Tutulması örneğinde bilimin popülerleştirilmesi 13 Nisan 2024 | 45 Okunma Umarım 2054 yerel seçimlerinde 30 Mart 2024 | 42 Okunma Ergun Hiçyılmaz’ın ardından 14 Şubat 2024 | 450 Okunma Deve pazarlığı 27 Ocak 2024 | 117 Okunma