Baş döndürücülüğüyle şallak mallak olduğumuz gündemimize, dün
akşam bir roket giriverdi.
Afrin harekatı nedeniyle tepemize düşenlerden ya da Kuzey Kore’nin
“Rocket Man” inin
attığı türden değil, binlerce ton yük taşıyabilecek bir dev uzay
aracının fırlatılışına tanık olduk.
Amerika büyük bir ustalıkla her türlü iletişim aracını
kullanarak, aynı zamanda “fallik” de
sayılabilecek gösteriyi evimize getiriverdi. Uzayı delip geçen,
yakıtla dopdolu cüssesiyle uzaya
yolcu ya da yük taşıyan bir erkeklik simgesi. Hem de, işini
bitirdikten sonra aynı şekilde,
dimdik inen! Her ne kadar hedefini ıskalayacağı sonradan açıklansa
da...
Dünyanın üçüncü paylaşım savaşına hızla yaklaştığının
dillendirildiği bir zamanda geldi bu
fırlatılış. Uzaya gitme ya da eski Baykonour üssünde, karaya
indirme işinde geride kaldığı
Rusya’ya göz dağı vermesine de aracı olabilecek bir gösteriydi. O
Rusya ki, kullandığı dilde her
türlü gemi ya da araç dişi olarak isimlendirilirken, roket
kelimesine erkek anlam yüklemiş bir
ülke...
Ücra bir kasabasındaki yerel “Kunduz Festival”
ini bile dünyanın gözüne sokup
küreselleştirebilen Amerika, bu şovda da yerli sanayisi ile
işbirliği yapmıştı. Elon Musk’un
şirketi Space X rüşvet, komisyon, ihale aracılığı neyim işine
girmiş midir bilinmez ama
Amerikan’ın büyüklüğünü yedi düvele gösterme işinde, amacı farklı
da olsa, devletiyle
beraber çalıştığı kesin.
“Öldürerek erkek olduğunun kanıtlandığı”
avcı-toplayıcı düzen mirasının sürdürüldüğü bir
çağdayız. Mızrak yerine roketin kullanıldığı bu vahşi dönemde
“yiğidin harman olduğu” bir
savaş meydanında çatışmalar yaşanmıyor artık. Dünya egemeni, bir
hesaplaşma alanı seçiyor,
orada kırdırtıyor vasilerini...
Kendinden uzak, halkını güvence altına aldığı kavga alanlarında
dünyaya nizam veriyor.
Çatıştırdıkları cahiller ise, gündelik yaşamda kulandıkları her
yüksek teknolojinin, yıllardır
süren uzay yarışı sonrasında yaşamımıza girdiğini bilmiyor. İç
siyasete malzeme yapmayı
planladıkları savaş sanayii yatırımını, halkına bilimsel ve
teknolojik gelişme olarak sunuyorlar.