Her konuda övünmekte dünya birinciliğini kimselere
kaptırmıyoruz, ama sosyal hayatın ve ahlâkın sarsıldığı, cemiyetin
temel taşı olan ailenin yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya
olduğunun da farkında değiliz.
Ülkemizin çok derdi var, önemlilerinden biri de müstehcen
yayınlardır. Gerek televizyon ve gerekse gazeteler eliyle sosyal
hayat adeta bombalanıyor. Elbette sanal âlem denilen internet
vasıtaları da her türlü yolu deneyerek ahlâkı ve aileyi mahvetmeye
çalışıyor. Ve bu saldırı bir günle, bir yılla da sınırlı değil.
Yıllar önce başlayan bir çirkin saldırı ile karşı karşıyayız. Vahim
olan, son yıllarda bu saldırıyı yapanların kimliğinin kısmen
değişmiş olmasıdır. Şu anda müstehcen yayın yapan gazete ve
televizyonların en önde gidenleri, patronluk, sahiplik açısından
bakınca mütedeyyin insanlar! Siyasî anlayışın da bu yayıncılara
siyaseten destek olduğundan hareketle bir adım daha ileri gidip,
‘bugünkü müstehcen yayınların fiilî sahibi ve asıl sorumlusu
Türkiye’yi idare edenlerdir’ denilse her halde yanlış olmaz.