2003 yılından beri dış ticarette (İthalat - ihracat) açık
veriyoruz. Dış ticaret açığının bir kısmı, turizm gibi hizmet
gelirleri ile veya transfer gelirleri ile kapatılıyor. (2020 de bu
alanda net gider oldu.) Geride cari açık kalıyor. Kısaca cari açık
bir ülkenin dış cari ekonomik ilişkileri nedeni ile döviz
olarak kaybettiği kaynaktır.
Cari açığı kapatmanın iki yolu var...
Bir... Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi... Bu yolla gelen
döviz uzun dönem için geldiğinden, cari açığı kapamanın en iyi
yoludur. Maliyeti kar transferidir. Ancak istihdam ve katma değer
yaratacağı için ekonomiye de katkısı vardır.
İki... Dış borçlanma yolu... Aslında Türkiye'de ithalatın yüzde
77'si üretimde kullanılan hammadde ve aramalıdır. İthalatçı önce
dış finansman buluyor. Sonra ithalat yapıyor. Dolayısıyla cari açık
otomatik olarak dış borca dönüşmüş oluyor.
Öte yandan, eğer cari açık teknoloji ithalatı ve fiziki yatırım
yapmak için sermaye malı ithalatı için veriliyor olsaydı, o zaman
daha yüksek katma değer ve büyüme olur, ihracat artar ve cari açık
kapanırdı.
Türkiye ilan edilen kırılgan ülkeler içinde, 2019 yılı hariç,
sürekli ve en yüksek cari açık veren tek ülkedir.
İMF verilerine göre; günümüzde cari açık veren ülkeler içinde,
Brezilya 2008 yılına kadar, Endonezya 2012 yılına kadar, Arjantin
2010 yılına kadar, Hindistan 2004 yılına kadar cari fazla
vermiştir. Sürekli cari açık veren ikinci ülke Meksika ise, 2020
yılında cari fazla vermiştir. Bizim 2020 yılında cari açık/GSYH'ye
oranı eksi yüzde 3,66 dır. (Aşağıdaki tablo)
2003 ile 2020 Kasım ayı arasında, yani 17 yıl 11 ayda toplam 857
milyar 285 milyon dış ticaret açığı ve 609 milyar 724 milyon cari
açık verdik.
2003 yılından beri doğrudan yabancı yatırım sermayesi kısmen
gayrimenkul alımları için geldi. Daha çok kısa dönemli portföy
yatırımları şeklinde geldi. Cari açığın büyük kısmı dış borca
dönüştü. Bu borçlar...