2020 TÜFE oranı yüzde 14,6 oldu. Yüksek enflasyon yaşayan
ekonomilerde faizleri nominal faiz üstünden konuşmak aldatıcı olur
ve istismarlara neden olur. Enflasyonun şişirme etkisi
giderildikten sonra reel faiz üstünden konuşmak gerekir. Enflasyon
14,6 ve faizde 14,6 ise reel faiz sıfır demektir. Türkiye 2009'a
kadar düşük kur yüksek faiz dönemi yaşadı. Söz gelimi 2005 yılında
TL dolara karşı ortalama yüzde 15 değerli iken, 2007 yılında kur
düştü ve TL yüzde 20 değerli oldu. Yani düşük kur dönemi idi. Söz
gelimi portföy yatırımları için 2005 yılında gelen 100
dolar getirip bankaya yatıran bir yabancı, çıkarken faiz hariç 1005
dolar alarak çıkıyordu.
O yıllarda yüksek reel faiz vardı. Söz gelimi 2007 yılında MB faizi
yüzde 18,5 idi. TÜFE oranı da yüzde 7,7 oldu. Bu durumda yüzde 10
reel faiz vardı. 2005 yılında gelen aynı dolar basit faizle yüzde
20 reel faiz ve artı kurun düşmesinden dolayı da 5 puan olmak
üzere, iki yılda yüzde 25 kar alıp çıkıyordu. Yani 100 doları 125
dolar olarak geri çıkarıyordu.
Bu yüzden Türkiye'den reel kaynak çıkışı oldu. Kaynak çıkışı cari
açığı da artırdı. Ayrıca üretimde ithal girdi payı arttı. Fiziki
yatırımlar azaldı. Söz gelimi sanayici de işini bıraktı veya
genişletmedi finansal yatırım araçlarına yöneldi.
Bugün sanayisizleşmenin, kur şoklarının, üretimin dışa bağımlı yapı
kazanmasının ve işsizliğin temelleri o yıllarda atıldı.
Tahvillerde iflas risk pirimi
Bu gün MB faizi yüzde 17.00 TÜFE oranı da yüzde 14,6. Eğer buna
göre hesaplarsak reel faiz oranı yüzde 2,1'dir. Dün Türkiye'nin
uluslar arası piyasalarda beş yıllık tahvillerinin iflas risk
pirimi (CDS) 315 baz puandı. Riskli ülkelerde, reel faiz aynı
zamanda risk primini de içermelidir. Yani reel faiz 2,1 yerine 3,15
olmalıdır.
Reel faizin risk priminin altında olmasına rağmen, faiz lobisi var
diyenler neye göre bunu söylüyor
,
Anlamak mümkün değil. Bu konuy...