2018 yılının başından bu yana ticaret savaşlarının yarattığı gerilimle beraber küresel ekonomi birden fazla gelişmeye ev sahipliği yapmış bulunuyor. Bu durum bir taraftan dünya ekonomilerine yönelik risk ve belirsizlikleri artırırken diğer taraftan da ülkelerin küresel finans sisteminin geleceği konusunda yeni yön arayışlarına girmesine sebep oluyor.
Bu konjonktür geçtiğimiz aylarda Türkiye ekonomisine yönelik yaşanan saldırılar ve uygulanan ekonomik yaptırımlar göz önünde bulundurulduğunda küresel ekonominin geleceğine yönelik tehditlerin her geçen gün artış eğiliminde olduğunu ve bu durumda özellikle gelişmekte olan ülkelerin kendilerini güvence altına almak adına güçlü ve sağlam bir yapıya bürünmek zorunda olduğunun işaretçisidir.
Bu kapsamda geçtiğimiz hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP) Türkiye ekonomisine yönelik bir taraftan temel makro ekonomik göstergelerle ilgili yeni tahminleri verirken diğer taraftan da yeni ekonomi hikayesi için bir yol haritası sunmuş oldu.
Peki, yeni ekonomi hikayesinde öne çıkan hususlar nelerdir?
BÜYÜME VE CARİ AÇIK ARASINDA TERCİH OLMAMASI
Önümüzdeki süreç, bir taraftan cari açığın azaltılmasını hedef alırken diğer taraftan da cari açığın azaltıldığı bu ortamda üretimin artırılmasını öngörüyor. Yani öncelikle yüksek ithalat kaynaklı dış finansman ihtiyacında azalmaya gidilecek.