Sevgili okuyucularım, İHH isimli bir
şeriatçı vakıf tarafından 2010 Mayıs ayında İsrail'e doğru yola
çıkarılan Mavi Marmara gemisini İsrail
komandoları bastı ve 10 vatandaşımız öldürüldü. Geminin gidişinden
ve olacaklardanTayyip'in haberi vardı.
Sonrasında çeşitli zamanlarda konuştu ve “Gemiye ben
izin verdim” dedi. Şimdi
İsrail'le dost oluyor ya, son sözü
şöyle:
“Gemiyi gönderirken dönemin başbakanına mı
sormuştunuz!..”
Yani “Bana mı sordular, benim olanlardan haberim
yoktu”demeye getiriyor.
Çelişkinin bu kadarı az bulunur.
Elbette ona sordular. Atılan her adımdan haberi vardı ama
şimdi inkar ediyor. Bu konuda olaydan sonra yazdığım
üç yazıyı özetleyip harmanlıyor ve bilginize sunuyorum. Okuyunca
belleğiniz tazelenecek… Haberi var mıymış yok muymuş, anımsayın
bakalım o sırada neler olduğunu!
* * *
12 Eylül 2010 günü Türkiye'de bir anayasa
referandumu yapılacaktı.
İktidarın bu referandum öncesinde birkaç adım atıp
olayı oy avcılığına dönüştürmesi
gerekiyordu. Bunun çaresi bulundu. Kur'an'dan
kaynaklanan Yahudi düşmanlığı nedeniyle
İsrail üzerine bir sefer düzenlenmesi planlandı. Peki bu sefer
nasıl yapılacaktı!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait Mavi
Marmara isimli bir gemi var. İlk aşamada bu
gemiyi İHH isimli şeriatçı
bir vakfa bir apartman dairesi fiyatına sattılar.
Parası ödendi mi, bilinmiyor… Bugüne kadar açıklama
yapılmadı.