Hayretle izliyorum, Hürriyet’in sahibi Aydın Doğan, mektuplar yazıyor; atıyor tutuyor… Oysa bütün olup bitenler belgeleriyle ortada. Hepsini bizzat ben yaşadım. Bakın 27 Şubat 1995’te yine bu gazetede, AKŞAM’da ne yazdım:
“Bunlar imparatorluklarını yetim hakkı üzerine bina etmişler, her atıkları adımda devletin gücünü yanlarına almışlar. Mamaları verilmediği zaman hükümetlere küfretmişler; mamaları zamanında verildiğinde de sahiplerinin dümen suyundan çıkmamışlar.”
Tabii ki bunları durup dururken yazmadım. Karşımızda koca bir Medya İmparatorluğu vardı ve önemli bir atak yapan AKŞAM’ı boğmaya çalışıyordu. Aydın Doğan, Türk Medyasında kendisine rakip istemiyordu. Önce Emin Çölaşan harekete geçti. AKŞAM’ın alınmayan kredileri ve telefon borçlarını diline doladı. Bir basın kuruluşunun yok edilmesi için açıktan yazılar yazdı…
Dayanamayıp cevap verdim. “Bak Emin Çölaşan” deyip, aynen şunları yazdım:
“Minik Kuşun, sana Doğan Grubu’nun satın aldığı Dışbank’ı anlatsın. Dışbank satın alınırken ne kadar faizsiz repo yapıldığını öğrensin. 2,3 trilyon liradan bahsetsin.
Biraz daha uçsan Ray Sigorta’yı sorsun. Ray Sigorta’yı kimin hangi şartlarda verdiğini öğrensin. Zırhlı araç satımında ne kadar para dönmüş? Onları da T.L’ye çevirip anlatsın. Patronun o çalıştığın gazeteyi alırken 70 milyon doların (yaklaşık 2 trilyon 910 milyar) kaynağı için de ötsün Minik Kuşun. Bu paranın hangi bankalardan ne şekilde temin edildiğine baksın.