20 gün kadar önceydi, AK Parti-CHP koalisyon görüşmeleri yeni başlamıştı. İki partinin birlikte yol alacağına dair umutlar çok tazeydi. CHP içindeki kulağı delik bir dostum “Koalisyon değil, seçim daha ağırlıklı ihtimal” dedi:
-Ben bir Amerikalı ile konuştum. İlginç değerlendirmeler yaptı.
Seçimlerin yenilenmesi sırasında CHP ile HDP’nin ittifak yapma
ihtimalinden bahsetti.
“Olur mu?” dedim…
“Olmaması lazım ama” cevabını verdi:
-Eğer koalisyon kurulamazsa ve önümüzdeki günlerde bu formül ortaya
atılırsa, bizden üzerine atlayacaklar olacağından hiç şüphen
olmasın.
Uçuk bir iddiaydı…
Çok fazla üzerinde durmadım. Unuttum gitti…
* * *
Sonra ilginç bir gelişme oldu. HDP Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan randevu
talebinde bulundu.
Görüşme önceki gün gerçekleşti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, kameraların karşısına geçti.
PKK’nın silah bırakması gerektiğinden bahsetti. “Barış” dedi, “Elde
silah ile barış istenmeyeceğinden” söz etti. Ama ardından son
derece dikkat çekici ifadeler kullandı. PKK ve Kandil ekseninde
siyaset yapan Selahattin Demirtaş için aynen şunları
söyledi:
-Demirtaş’ın son günlerde bizce de çok olumlu karşılanan samimi,
iyi niyetli çabalarını, feryadını Türkiye’de duymayan
kalmadı.
Bitmedi, bu kadarla da kalmadı…
“HDP-CHP seçim işbirliğinin olup olamayacağı” yönündeki bir soruya
“Bunlar için çok erken, belki hükümet kurulur” cevabını
verdi.
Dikkat edin, “belki” dedi!
Bir başka ifadeyle AK Parti ile CHP arasında bir koalisyon
kurulmasını düşük ihtimal olarak gördüğünü ortaya koydu.
Ve çok önemli bir ifade kullandı:
-Ama siyasette her şey mümkündür.
Şimdi tekrar eldeki verileri alt alta koyalım…
Bir Amerikalının “CHP-HDP seçim ittifakından” bahsetmesi… Engin
Altay’ın PKK ile HDP’yi birbirinden ayırmaya çalışan sözleri…
Demirtaş için yaptığı “iyi niyetli ve samimi” değerlendirmesi… Son
olarak da muhtemel bir seçim ittifakı için “mümkündür”
demesi…