Birileri “Ah, vah, eyvah” diyor, ama bence ağızlarından bal
damlıyor. Çok güzel, gurur verici ve mutlu edici sözler
bunlar…
ABD’de Başkan’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Hannah, “Erdoğan
tehlikeli şahıs” demiş.
Niye ki? Ne yapmış Erdoğan? ABD gibi Hiroşima ya da Nagazaki’ye
atom bombası mı atmış?
Times da “Türkiye, ürkek bir Avrupa’nın rahatsız edici derecede
gaddar bir ortağı oldu” yorumunu yapmış.
“Ürkek Avrupa, gaddar Türkiye” de ne demek? Bu işte bir yanlışlık
var. Çünkü, “gaddar” nitelendirmesini hak eden Türkiye değil,
Avrupa. Denemesi bedava, çıkın Asya ve Afrika’yı şöyle bir dolaşın.
Dünyanın dört bir yanı Avrupa’nın gaddarlık ve barbarlık izleri ile
dolu. Bazı bölgelerde zulüm halen devam ediyor.
Şimdi bir de Avrupa’dan örnek verelim. O tarafta da ciddi karın
ağrısı var. AP’de Hıristiyan Demokratların Türkiye Raportörü Renate
Sommer de “Türkiye güvenilir bir ülke olmaktan çıktı”
diyor.
İşte bu çok güzel; demek ki Türkiye doğru yolda! Eskiden Avrupa
ayar verir, Türkiye uymaya çalışırdı. Ne zaman seslerini
yükseltseler, Türkiye susup otururdu. Ama Recep Tayyip Erdoğan
isminde biri çıktı, bunlara artık “hop, bir dakika”
diyebiliyor:
-Siz kimi kandırıyorsunuz? AP önüne terörist paçavraları asıp,
terörle mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz.
Rahatsız olacaklar elbette…
Erdoğan için “tehlikeli” ve “güvenilmez” demeleri çok doğal. Evet,
güvenilmez, aynı zamanda da bunlar açısından oldukça tehlikeli.
Çünkü, ne Tansu Çiller’e ne Mesut Yılmaz’a ne de Ahmet Necdet
Sezer’e benziyor. Yeri geldiğinde “one minute” diyebiliyor.
Ayıplarını yüzlerine vurabiliyor. Hakkın ve haklının yanında
durabiliyor. Ülkesinin hak ve menfaatlerini her platformda
savunabiliyor.
“Tehlikeli” görürler elbet…
Yerlerinde ben de olsam, Erdoğan’a aynı gözle bakardım!