Bir denizci çocuğu olarak babamdan ve uzun yolculuklarda
arkadaşlarından çok sayıda ilginç hayalet gemi öyküsü dinledim. En
ilginçlerinden biri 1861 yılında inşa edilen
Amazon adlı yelkenli gemininkiydi. Bu öyküye
yakınlarda internette rastladım. Gemi, 1872 Ekimi’nde denize
açılmış aralık ayında başka bir gemi tarafından denizin ortasında
bulunmuştu. Bulunduğunda içinde hiç kimse yoktu, okyanusta başıboş
seyrediyordu.
Gemide bir uğursuzluk vardı. Geminin ilk kaptanı ilk sefere
çıktıktan dokuz gün sonra ölmüş, daha sonra bir balıkçı teknesiyle
çarpışmıştı. Gemi tersanede tamir edilirken yangın çıkmış, daha
sonrasında Manş Denizi’nde bir gemiyle çarpışmış, 1867’de karaya
oturmuştu. Tamir edildikten sonra 1868 yılında adı Mary
Celeste olarak değiştirilmiş, Amerika ile Adriyatik Denizi
arasında sefer yapmaya başlamıştı.
Mary Celeste 1872 ekiminde İtalya’ya doğru yola çıktı. Gemide
kaptanın karısı ve kızı ile yedi mürettebat bulunuyordu. Yükü 1700
varil alkoldü.
Dei Gratia adlı bir geminin kaptanı 4 Aralık günü uçsuz bucaksız
denizde bir gemi gördü. Gemide bir tuhaflık vardı, sanki kontrolsüz
bir şekilde sürükleniyordu. Gemiye yanaşan Dei Gratia’nın
mürettebatı şaşkına döndü. Gemi insansızdı. Yelkenleri yırtılmıştı.
Hiçbir kaza ve çatışma izi yoktu. Fakat bir filika, pusula ve seyir
defteri ortada yoktu. Gemideki yükün ve gemicilerin kumanyasının
yerli yerinde olması bir korsan saldırısı olasılığını boşa
çıkarıyordu.
*** Olay basına yansıyınca çeşitli komplo teorileri üretilmeye başladı. Kimilerine göre gemi Dei Gratia’nın mürettebatı tarafından yağmalanmış, içindekiler öldürülmüştü. Fakat Dei Gratia gemisinin, Mary Celeste’den bir hafta sonra yola çıktığı belli olunca bu teori de çöktü. İleri sürülen bir başka teori de geminin şiddetli bir fırtınaya yakalandığı, gemidekilerin bir filikayla kaçtıkları yönündeydi. F...