Kitap Fuarı için gittiğim Frankfurt’tan Hamburg’a iki günlüğüne
bir kaçamak yaptım. 12 yıl yaşadığım Hamburg benim için önemli bir
kent. İki oğlum, gelinim ve üç torunum burada yaşıyor. Bu gelişimde
büyük oğlum Toprak’ın (51) evinde kalıyorum.
Gelinim Isgard (49) Alman, üç torunumun annesi.
Torunlarım Camilya (22), Davina
(20), Yağmur (19) lise sonrası yükseköğrenim
hazırlığında olan genç insanlar.
Bir akşam yemeği sonrası sohbet ediyoruz. Söz dönüyor dolaşıyor
siyasete geliyor. Konu güncel, çünkü 27 Eylül’de yapılan federal
parlamento seçimleri sonucunda ortaya çıkan tablo bir koalisyon
hükümetini işaret ediyor. Hükümette bulunan Hıristiyan
Demokrat/Birlik Partileri (CDU/CSU) gibi ortakları Sosyal Demokrat
Parti (SPD) de seçimlerde oy kaybetmiş. 246 sandalye kazanan
Hıristiyanların kayıpları 65 iken 153 sandalye kazanan Sosyal
Demokratlar’ın kaybı 40 sandalye.
Sol Parti 5 sandalye fazla kazanarak sandalye sayısını 69’a,
Yeşiller de 4 fazla sandalye kazanarak 67’ye ulaşmış.
Geçen seçimlerde yüzde 5’lik barajı aşamayan Hür Demokrat Parti
(FDP) parlamentoya 80, benzer durumdaki radikal sağcı Almanya İçin
Alternatif Parti (AfD) de 94 milletvekili sokmayı başarmış.
Seçimlerden birinci parti çıkan CDU’nun genel başkanı ve Başbakan
Angela Merkel, Yeşiller ve FDP ile koalisyon
görüşmeleri sürdürüyor. SPD ile hükümet ortaklığı CDU/CSU’ya da
SPD’ye de yaramamış. Yüzde 32.9 alan CDU/CSU’nun kaybı yüzde -8.6,
yüzde 20.5 alan SPD’nin kaybı ise yüzde -5.2.
*** Oğlum, eşi ve torunlarım seçimlerde hangi partiye oy verdiklerini açıklamıyorlar. Ben de üstelemiyorum fakat konuşmalarından CDU’yu sağdan çok giderek merkeze yaklaşan bir parti olarak gör...