Bugün köşemi değerli dostum Ataol Behramoğlu’nun kaleme aldığı Sanatçılar Girişimi’nin çağrısına ayırıyorum.
***
Sevgili arkadaşlar, yazarlar, müzisyenler, tiyatro ve sinema
sanatçıları, ressamlar, heykeltıraşlar, karikatüristler,
çevirmenler, edebiyat ve sanatın her alanından, düşünme ve yaratma
özgürlüğünün yiğit savunucuları, çağrımız hepinizedir:
Ülkemiz frenleri boşalmış bir araç gibi ölümcül bir çarpışmaya,
parçalanıp yok olmaya doğru son hızla yol alıyor.
Düşünme ve yaratma özgürlüğünün kaleleri birer birer karanlığın
güçlerince ele geçiriliyor.
Yazarlar, düşün insanları, hukukla ilgisi bulunmayan nedenlerle
cezaevlerine kapatılıp akıl almaz cezaların tehdidi altında ağır
tutsaklık koşulları altında tutuluyor.
Hiçbirimiz ne özgür yaratma koşullarına ne de can güvenliklerimize
sahibiz.
Cumhuriyet gibi Cumhuriyetimizin simgesi bir gazetemiz, polis
kuşatması altında, yazar ve yöneticileri cezaevindedir.
Sivil toplum örgütleri birbiri ardına kapatılıyor.
Bütün bunlar, hukuk kurallarıyla, adalet ve vicdan duygusuyla
ilgisi bulunmayan, ancak bir dikta rejiminde söz konusu olabilecek
uygulamalardır.
Özgürlüklerimiz üzerindeki kabul edilemez baskılara karşı topluca
ve sürekli bir direniş içinde olmamız, kaçınılmaz ve ertelenemez
bir gerekliliktir.
Sizleri 18, 19, 20 Kasım günleri saat 14.00’te, Beylikdüzü’ndeki
TÜYAP Kitap Fuarı’nın 3. Salon girişindeki Cumhuriyet Kitapları
standında bir araya gelerek şiirlerimizi söylemeye, özgürlüklerimiz
için bir ağızdan seslerimizi yükseltmeye çağırıyoruz.