Geçen pazar günü sona eren 15. Bursa Kitap Fuarı’nı yaklaşık 266
bin kitapsever ziyaret etti. Ziyaretçilerin 86 binini ilk ve
ortaöğretim öğrencileri oluşturuyordu. Canlı, renkli, hareketli bir
fuardı.
Türkiye Yayıncılar Birliği’nin (TYB) verilerine göre geçen yıl
içinde ülkemizde 666 milyon 866 bin kitap üretilmiş. Bu, Türkiye’de
kişi başına 8.4 adet kitap düştüğünü gösteriyor. Uluslararası
Yayıncılar Birliği’ne (IPA) göre ülkemizin yayıncılık sektörü bu
alanda dünyada 11. sırada. Türkiye aynı zamanda yayımlanan kitap
çeşidi sayısında da yine 11. sırada.
Bu durum nitel ve nicel olarak kitap fuarlarına da
yansıyor.
Dolayısıyla ziyaretçiler her fuarda yeni yazarlar ve yeni
kitaplarla karşılaşıyor.
***
Gelelim yazının başlığına…
Alya bir kız adı. Arapça kökenli bir sözcük olan
Alya, “şeref”, “sema”, “dağ tepesi”, “yüksek
yer” anlamına geliyor.
Hoş çağrışımlı bir ad.
Bursa Kitap Fuarı’nın son gününde adı gibi kendisi de hoş, zarif
bir genç kız olan Alya Öztanyel ile
tanıştım.
O bir yazar, henüz 19 yaşında. Hukuk fakültesi birinci sınıf
öğrencisi. Üç kitabı var, üçü de 100 binin üzerinde
satmış/satıyor.
İlk kitabı, üst başlığı “Sizce sevmek zayıflık
mıdır?” olan Karanlık Lise’yi 16 yaşında yazmış,
bunu “Sizce güvenmek hata mıdır?” üst başlıklı Karanlık
Lise 2 izlemiş. İlki 383, ikincisi 528 sayfa…
Alya’nın lisenin son sınıfındayken verdiği bir röportajı okudum.
Kendini anlatıyor.
Okuduğu okullarda düzenlenen tüm etkinliklere katılmış, voleybol
oynuyor, lisanslı bir sporcu. Müzikle ilgileniyor, şarkı söylüyor,
gitar çalıyor. Okulunda bir müzik grubu kurmuş, liseler arası müzik
yarışmasına katılmışlar. Yurtdışı öğrenci değişim programlarına
katılmış. Kısacası ilgi alanları geniş, çok yönlü bir genç kız.
Annesi, babası ve erkek kardeşiyle İstanbul’da yaşıyor.
Fuarda son kitabı Gölgeler’i imzaladı. 479 sayfa olan bu kitabın
alt notu “Gölgeler – Beş kırık kalp, beş uyumsuz nota,
beş umutlu çığlık”. İlk baskısı 30.000.