İstanbul Valiliği, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu -
DİSK’in 1 Mayıs Emek Bayramı’nı Taksim Meydanı’nda kutlama talebini
reddetti. Meydan bu yıl da emekçilere ve emekten yana insanlara
yasak.
Bu meydanın emekçi sınıflar açısından önemini bilen devlet bunu
kasten yapıyor. Burada radikal İslamcılara, gerici güçlere, polise
çok sayıda kurban verilmiş, bu olaylar emekçi sınıflarımızın
belleğine çıkmamacasına kazınmıştır.
Ne yapmalı?
Eğer sosyal demokrasi emeğin haklarını korumak için yola çıkmış bir
ideoloji ise bu bağlamda kendini sosyal demokrat olarak ifade eden
Cumhuriyet Halk Partisi’ne görev düşüyor. CHP eğer bürokrasi
yoluyla bu yasağın kaldırılmasını başaramıyorsa o zaman fiilen
müdahale etmesi gerekmez mi?
En önde Sayın Kılıçdaroğlu, arkasında 100 CHP milletvekili,
İstanbul İl örgütü, arkalarında DİSK’e bağlı sendikalar ve sivil
toplum örgütleri...
Bu korteji hangi güvenlik gücü sis bombaları, TOMA’lar, coplarla
engelleyebilir. Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik böyle bir müdahale
dünyayı ayağa kaldırır.
Denemeye değmez mi?
‘Eşit yurttaşlar’ – Ermeniler
Sayın Cumhurbaşkanı Ermenilere yönelik mezalimin başlangıç tarihi
olan 24 Nisan 1915’in 102. yıldönümünde yaptığı açıklamada, Türkiye
Ermenilerinin sosyal ve kültürel alanda “eşit yurttaşlar” olduğunu
söyledi. Buna siyasal alanı da ekleyelim çünkü Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nde üç Ermeni milletvekili bulunuyor.
Bu “eşitlikler” yeterli midir?
Ermeni yurttaşlarımız milletvekili olabiliyor, sanatçı olabiliyor,
yazar ya da gazeteci olabiliyor fakat devlet memuru, örneğin tapu
müdürü, mahkemede zabıt kâtibi, polis, subay, diplomat
olamıyor.
Bu yurttaşlarımıza yalnızca işadamı, esnaf, üniversitelerde öğretim
üyesi, avukat ve hekim olma hakkı verilmiş.
Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklaması eksiktir, gerçeği
yansıtmamaktadır. İnandırıcı değildir.
İzmir Kitap Fuarı ve tutuklu gazeteciler
22. İzmir Kitap Fuarı büyük bir coşkuyla sürüyor. Fuar, ilk üç
gününde 132 bin kitapseveri ağırladı. Eğer tahmin ettiğimiz gibi
son güne kadar bu sayı 400 bini bulursa bu İzmir nüfusunun yüzde
12’sinin fuarı ziyaret ettiği anlamına gelecek. Bu çok önemli bir
sayı ve Türkiye’nin “aydınlık yüzü” olan bu kente çok
yakışacak.