Bu sözler Ankara ziyaretinde bulunan ABD Dışişleri Bakanı Rex
Tillerson'a ait. ABD'nin Rakka operasyonunda YPG'nin rolüne dair
sorulara verdiği cevap.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım ve Dışişleri Bakanı
Çavuşoğlu ile görüşen Tillerson'a verilen mesaj "YPG'den vazgeçin,
Gülen'i iade edin" idi.
Bu ziyaretin son dönem Türkiye ve ABD arasında gerginlik sebebi
olan sorunları çözmesi beklenmiyordu. Eğer ilişkilerde yeni bir
sayfa açılacaksa bunun Erdoğan-Trump ikili görüşmesi sonrası olması
beklenir. Ve zaten ziyaret, Halk Bankası genel müdür yardımcısının
tutuklandığı ve Adil Öksüz'ün darbe girişiminden beş gün sonra ABD
İstanbul başkonsolosluğunca arandığının ortaya çıktığı bir ortamda
gerçekleşti.
Tillerson basın toplantısında "Rakka'da kontrolün yerel halka geri
verilmesini istiyoruz" dese de YPG'nin operasyondaki rolünü
netleştirmedi. Deaş'la mücadele ve İran'ın sınırlandırılması
konularını "ortak hedefler olarak" saydı. Ancak YPG konusunda
Ankara'nın ısrarını anlamayan Washington, İran'ı çevreleme
politikası için Türkiye'ye ne öneriyor belli değil. Tillerson
ziyaretinin belki de tek faydası Washington'da "Türkiye
politikasını" oluşturan kurumlar arasındaki çekişmede dışişleri
kanadının argümanlarını güçlendirecek bir dizi görüşme yapmasıdır.
Zira ABD'nin Suriye politikasındaki Pentagon ve CENTCOM'un "askeri
-teknik" ağırlığı dışişleri bakanlığının "siyasi- stratejik"
öngörülerini uzun süredir gölgeliyor. Obama'dan devralınan bu durum
Trump döneminde de değişmedi. YPG destekçisi Özel Temsilci Brett
McGurk hâlâ aynı görevin başında.
Türkiye sabırla Trump yönetiminin Rakka operasyonundaki YPG
tercihini bekliyor. Şimdilik işaretler Rakka operasyonunun YPG ile
yapılacağı ve bunun Türkiye'ye en az zararla nasıl anlatılacağının
araştırıldığı yönünde. Bu arada da Washington'daki bazı güç
odakları Halk Bankası genel müdür yardımcısını tutuklayarak Rıza
Zarrab dosyası üzerinden Türkiye'ye "sopa" gösteriyor. Bu oyunda
"bir havuç" var mı onu da yakında görürüz.