Burhanettin Duran Sabah Gazetesi

Suriye ve Irak cephesinin yeni gerçekliği

Irak ve Suriye'de yaşananlar neredeyse birleşik kaplar gibi birbirini etkiler hale geldi. Aktörler sahanın sürekli değişen verilerine göre temel hesaplarında kısmi güncellemeler yapıyor. Sahadaki her asıl aktörün vekilleri...

22 Ekim 2016 | 657 okunma

Irak ve Suriye'de yaşananlar neredeyse birleşik kaplar gibi birbirini etkiler hale geldi. Aktörler sahanın sürekli değişen verilerine göre temel hesaplarında kısmi güncellemeler yapıyor.
Sahadaki her asıl aktörün vekilleri üzerinden yürüttüğü satranç oyununda yeni hamleler karşı hamlelerle dengelenmeye çalışılıyor.
Bu dinamik sürecin önde gelen güçlerinden biri de elbette Türkiye.
Pro-aktif yeni güvenlik anlayışına uygun olarak bu iki ülkede attığı adımlarla ABD, Rusya ve İran ile ilişkilerinde tansiyonları ve mikro krizleri yönetmek durumunda kalıyor.
Esed ve İbadi yönetimleri daha ziyade vekil aktörler durumunda. Aslında önümüzdeki aylarda daha sık görebileceğimiz ve alışmamız gereken yeni bir gerçeklik bu.
Türkiye, Rusya ve ABD sarkacında sıkı bir mekik diplomasisi yürütürken sürpriz, tek taraflı adımlar da atmak durumunda.
Zira Fırat Kalkanı ile sahada kendine inisiyatif alanı açan Türkiye sert güç kullanmanın gereği olarak koordine edilmeyen alanlarda gerilimleri ve yeni müzakereleri yönetmek zorunda.
Kuşkusuz Ankara'nın hem Suriye hem Irak'ta tek taraflı operasyonlar yapma seçeneğini kullanacağı alan PKK ve türevlerinden gördüğü tehditle alakalı.
Kuzey Suriye'de YPG koridoru kurulmasını engelleyen Türkiye'nin PKK sebebiyle Fırat'ın doğusunda da çatışmayı seçmesi bir zamanlama meselesi olarak görünüyor.
Dahası, Musul operasyonu ile hareketlenen Irak'ta Barzani'yi yıkabilecek bir PKK genişlemesini de Ankara'nın sert güçle karşılaması beklenmeli.
Cephedeki her yeni gelişmenin tahmin edilemeyecek tarafların tepkisini üretmesi söz konusu. Buna iki örnek vermek istiyorum. İlki Suriye'den.
Türk uçakları iki gün önce Halep'in kuzeyinde El-Bab'a doğru genişlemeye çalışınca YPG militanlarını vurdu. Bu olaydan sonra YPG'nin hamisi ABD'den ses gelmesi beklenebilirken rahatsızlık beyanı önce Suriye rejiminden sonra Rusya cenahından geldi.
Esed rejimi "Türk uçakları hava sahamızı ihlal ederse düşürürüz" tehdidinde bulunurken Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov hava operasyonlarından duydukları "endişeyi" vurguladı.
Rahatsızlığın sebebi Esed rejimi için kullanma miadı dolan ve artık ABD'nin kartı haline gelen YPG'nin vurulması değil. Hatta Fırat Kalkanı ile YPG'nin genişlemesinin durdurulmasının Esed'in işine geldiği bile düşünülebilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? 04 Mayıs 2024 | 96 Okunma Yeni bir siyasi süreç 03 Mayıs 2024 | 251 Okunma İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? 30 Nisan 2024 | 2.076 Okunma Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması 27 Nisan 2024 | 136 Okunma Özel’in yeni siyaset tarzı nereye kadar? 26 Nisan 2024 | 1.426 Okunma