Demokrasilerde seçimler kritik anlardır.
Beş, on yıllık gündemi bir yıla sığdıran Türkiye'de ise daha
kritiktir.
Cumhurbaşkanlığı sistemine göre cumhurbaşkanı seçeceğimiz 2019
seçimlerinin ise apayrı bir önemi var.
Siyasi partiler yüzde 50 artı 1 çıtası sebebiyle seçmen
tabanlarında ittifak kurabilecek adaylar bulmak zorunda. Gerçi 2014
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de çatı adaylığı hususunda CHP-MHP
arasında bir ittifak oluşmuştu.
Ancak o seçim neticede parlamenter sisteme göre bir
cumhurbaşkanlığı seçimiydi.
Bu sefer "ittifak" konusu daha çetin geçecek gibi, özellikle de CHP
ve HDP için. İşte bu sebeple siyasette sular şimdiden ısınmaya
başladı bile. HDP, CHP'ye güçlerini birleştirme çağrısında
bulunuyor.
Bir kere, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, parti genel başkanlarının
cumhurbaşkanı adayı olmaması gerektiği yönündeki ısrarı anlamlı
değil. Türkiye güncel siyaseti 16 Nisan referandum sonuçları
itibariyle o noktayı çoktan geçti. Kılıçdaroğlu bu argümanı AK
Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı eleştirmek ve CHP'nin sunacağı
muhtemel çatı adayını övebilmek için bir hazırlık olarak görüyor
olabilir. Ancak Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi
hem eleştirip hem de bu sisteme göre seçimlerde sunduğu adayı
seçtirmeye çalışmak gibi bir çelişkisi var.
Daha önemlisi, referandumdaki yüzde 48'i konsolide edecek bir
ittifak stratejisi üretmek gibi bir meydan okuma ile karşı karşıya.
15 Temmuz sonrasında MHP'yi, AK Parti cenahına kaybetmiş
durumda.
Bu yüzden CHP, Saadet Partisi'nden Meral Akşener'in kuracağı
partiye ve HDP'ye uzanan bir yelpazede ittifak kurma
arayışında.
Kılıçdaroğlu'nun henüz bir çatı aday ilanını erken bulduğunu,
ilkeler üzerinden bir ittifak kurma niyetinde olduğunu
biliyoruz.
Ancak sonu seçim ittifakına gidecek böylesi ortak bir zemin
oluşturmak için Kılıçdaroğlu çok zor bir yoldan yürüyecek. Bu
değerlendirmeyi açayım.
HDP'li milletvekilleri CHP'ye geniş anlamlı ittifak önerilerinde
bulunmaya başladılar bile. Önce Sırrı Süreyya Önder, "kuvvetli bir
iktidar olma vizyonuyla", "slogan değil eylem ve program ittifakı"
önerdi. Sonra Ertuğrul Kürkçü, seçim ittifakından önce "toplumsal
bir ittifak" ihtiyacından bahsetti. "Kadın ve Kürt dinamiği"
üzerinden "faşizme," "Erdoğan diktatörlüğüne" karşı ittifak kurma
teklifinde bulundu.