Barış Terkoğlu Cumhuriyet Gazetesi

İlker Başbuğ’un savcısını nereden tanıyorum!

Öyle zorlama ki…

10 Mayıs 2021 | 1.696 okunma

Sen tesadüf dersin. Oysa hayat insanın eylemleridir. Haliyle, karşılaşmalar poşetten çekilen numara değil, kendi seçimlerindir.

İlker Başbuğ hakkında yazılan iddianameyi okuyunca aklıma geldi. Okudum dediğime bakmayın. Esası 18 satırlık bir iddianame bu. Altı satırı, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, kitabında yazanları tekrarladığı söyleşisindeki sözlerinden oluşuyor. (Güç Odaklarının Mücadelesi 1961-1980, Kırmızı Kedi Yayınları). Diğer altı satırı ise Başbuğ’un kendisine yapılan suçlamaya karşı savunmasından. Matematiği kolay, kaldı mı size altı satır daha! Oradaki basmakalıp ifadeleri çıkarırsanız, savcı hiçbir hukuki tartışmaya girmeden, hiçbir delil göstermeden, hiçbir karşılaştırma yapmadan 

Başbuğ’un hapisle cezalandırılmasını istemiş. Tabiri caizse, 10 yıl önce FETÖ kumpasıyla tutuklanan ilk Genelkurmay başkanı olan Başbuğ’u, yeniden Silivri’ye göndermek için kararlı bir adım atmış.

“Artık alıştık” diyeceksiniz belki. Ancak zamanla aynı yönde, ileriye doğru...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ölen yine öldüğüyle kaldı 29 Nisan 2024 | 784 Okunma Uğur Dündar’ın babalık davası 25 Nisan 2024 | 6.149 Okunma Erdoğan görevi bırakmalı 22 Nisan 2024 | 4.744 Okunma Baskın yapılan evden çıkan hâkim 18 Nisan 2024 | 5.221 Okunma İsmi lazım değil! 15 Nisan 2024 | 1.623 Okunma