Barış Terkoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Genelkurmay Başkanı’na ‘kişiye özel’ mektup

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (12.05.2022)''Genelkurmay Başkanı’na ‘kişiye özel’ mektup'' başlıklı yazısı.

12 Mayıs 2022 | 1.354 okunma

Her şey başka türlü olabilir miydi? Elbette ama başka şartlar altında…

Sami Menteş’le birlikte hazırladığımız "Size Yalan Söylediler" kitabı geçen 28 Şubat’ta çıktı. Kitabın ardından davadaki hukuksuzluklar daha da konuşulur oldu. İşte tam da bu noktada cezaevinden bir mektup aldım. Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın imzasını taşıyor. Konusu, kitaptaki bir detaya dayanıyor.

Teamüllere aykırı olarak, 2013 yılında Genelkurmay Adli Müşavirliğe getirilen Muharrem Köse’nin, 28 Şubat davasına nasıl yön verdiğini, kitapta anlattık. 15 Temmuz’dan sonra, FETÖ gerekçesiyle hüküm giyen Köse, kumpas davalarının TSK’daki ayağı gibiydi.

İşte Çetin Doğan, kitaptan sonra, bugüne kadar paylaşmadığı bir detayı mektupta anlatıyordu:

"Kitabınızda yer alan anekdot bana, 2013 yılında, Sincan Cezaevi’nde iken, el yazısı ile, dönemin Genelkurmay II. Başkanı Sayın Yaşar Güler’e yazdığım ‘kişiye özel’ mektubu anımsattı."

Güler’in bugün Genelkurmay Başkanı olması, mektubu daha ilginç kılıyordu:

"Mektubun içeriğinde, Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin Savcı Bilgili ile işbirliği yaptığını, bazı belgelerin tahrif edildiğini, belgelerle kanıtlayarak, durumu doğrudan incelemesini rica etmiştim."

Peki, mektubun akıbeti?

Doğan şöyle yanıt vermiş:

"Kısa bir süre sonra, mektubu götüren avukat, Genelkurmay Adli Müşavirlik’ten aranarak görüşme talep edilmişse de sonradan görüşmeden imtina ediliyor."

Peki, Doğan’ın Güler’e ilettiği o mektupta ne yazıyordu?

KİŞİYE ÖZEL MEKTUP
Neyse ki örneği bir yerlerde saklanmıştı.

30 Aralık 2013 tarihli mektup, "Değerli Paşa Kardeşim" hitabıyla başlıyor ardından bir sitem içeriyordu:

"Yüzlerce muvazzaf ve emekli Türk subaylarının yargılandığı ‘yüce’ Türk yargısının düştüğü halleri gördükçe, ‘iş adalete intikal etti biz müdahil olmayalım’ söylemine hala sıkı sıkıya bağlı olduklarını söyleyenlere söz bulmakta zorlanıyorum. Bununla beraber, hukukun hiç geçerli olmadığı görülen siyasi davalar ve davalılarla araya mesafe koyup, ‘tarafsızlığını’ ilan eden kurum ve kişilerden bir beklenti içerisinde olmadığımı özellikle belirtmek isterim."

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ölen yine öldüğüyle kaldı 29 Nisan 2024 | 861 Okunma Uğur Dündar’ın babalık davası 25 Nisan 2024 | 6.235 Okunma Erdoğan görevi bırakmalı 22 Nisan 2024 | 4.744 Okunma Baskın yapılan evden çıkan hâkim 18 Nisan 2024 | 5.221 Okunma İsmi lazım değil! 15 Nisan 2024 | 1.623 Okunma