Barış Terkoğlu Cumhuriyet Gazetesi

Erbakan’ın saklanan konuşması

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Barış Terkoğlu'nun bugünkü (11.07.2022)''Erbakan’ın saklanan konuşması'' başlıklı yazısı.

11 Temmuz 2022 | 2.137 okunma

Kurt kuzuyu yemeğe karar veriyor. Geriye sadece suyu bulandırmak kalıyor...

28 Şubat kumpas davası üzerine Sami Menteş ile hazırladığımız “Size Yalan Söylediler” kitabının imza günündeydik. Bir zamanlar eski Genelkurmay Hukuk Müşaviri olan, emekli Tümgeneral Erdal Şenel de kitabını imzalatanlar arasındaydı. 

Hiç izlememiştim. Erdal Paşa, bana bir görüntüden bahsetti. Defalarca talep etmişlerdi ama mahkeme reddetmişti. Dahası, kendileri bulup getirmişler, ancak hâkimler “burası sinema değil” diyerek izlemeyi kabul etmemişti.

Hayır, gizli saklı bir şey değil. Necmettin Erbakan’ın, bir yanına koalisyon ortağı Tansu Çiller’i, öbür yanına destek veren BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nu oturttuğu basın toplantısından söz ediyorum. Erbakan’ın konuşması, hükümetinin istifasından üç gün sonraydı. 21 Haziran günü TRT’den canlı yayımlanmıştı. 

Erbakan’ın basının karşısına çıkma nedeni beklentisinin karşılanmamasıydı. Zira, istifanın ardından, yeni koalisyonun Çiller’in başbakanlığında kurulmasını bekliyordu. Ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, görevi ANAP lideri Mesut Yılmaz’a vermişti.

Görüntüyü izledim. Necmettin Erbakan söze şöyle girmişti: “Bütün ulusumuzun takip ettiği gibi, 18 Haziran günü, bizim DYP ile bir yıl önce yapmış olduğumuz protokolümüz uyarınca, protokolümüze uyarak Sayın Demirel’e başbakanlıktan istifa mektubumu sunmuştum.”

28 Şubat MGK’si, adı üstünde, 28 Şubat’ta oldu. Erbakan hükümeti o gün değil, dört ay sonra görevi bıraktı. Erbakan nedenin askerle sorun değil, koalisyon protokolü olduğunun altını çiziyordu.

ERBAKAN HAYIR DİYOR
Erbakan, Demirel’e sunduğu istifa mektubunu “Bir kere daha aynen okuyorum” diyerek kameraların önünde okumaya başlamıştı. Mektuptaki ifadeler, Erbakan’ın açıklamasını doğruluyordu:

“RP ve DYP arasındaki koalisyon protokolüne uygun olarak, bu bir yıllık süreden sonra, başbakanlığın DYP’ye geçebilmesi için, yapmış olduğumuz taahhüde ve iki parti arasındaki mutabakata uymak üzere başbakanlık görevinden istifa ediyorum.”

Tepkisi önce Demirel’e ardından Mesut Yılmaz’a idi. Yani cumhurbaşkanının görevi Çiller’e vermemesi ya da başkasına vermesi “darbe” ise (ki değil), Erbakan’a göre sorumlusu önce Demirel sonra Yılmaz’dı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ölen yine öldüğüyle kaldı 29 Nisan 2024 | 863 Okunma Uğur Dündar’ın babalık davası 25 Nisan 2024 | 6.235 Okunma Erdoğan görevi bırakmalı 22 Nisan 2024 | 4.744 Okunma Baskın yapılan evden çıkan hâkim 18 Nisan 2024 | 5.221 Okunma İsmi lazım değil! 15 Nisan 2024 | 1.623 Okunma