“Bana ‘yazma’ dendi. Patronum (Murat-Ethem
Sancak) bana ‘yazma’ dedi. Beni çağırıp ‘Ahmet
Küçükbay’ı yazmayacaksın’ denirse, patronuma ben ne
diyeceğim?”
Bu hüzünlü satırları Cem Küçük, perşembe günkü yazımın mürekkebi
kurumadan söyledi.
Okuyanlar hatırlayacaktır.
36 yılını FETÖ’ye destekle geçiren, örgütün finansörü ve birçok
kurumunun kurucusu işadamı Ahmet Küçükbay, 27 Eylül’de, 5 yıl 5 ay
hapis cezası almasının ardından tahliye edildi.
Yargılama sürecinde dikkat çeken iki noktayı ele almıştım.
Birincisi, Küçükbay Grup’un bir şirketinin yüzde 51’ini iktidara
yakınlığıyla bilinen Topbaşlar’ın satın almasıydı. İkincisi,
Küçükbay’ın durumundan istifa edenlerin ortaya çıkmasıydı. Aracı
kişilerden medyaya kadar uzanan silsileyle, Küçükbay’dan şantajla
para alınmaya çalışılıyordu. “Artık ne olduysa” Cem Küçük,
Küçükbay’ı yazmayı bırakıyor, Star gazetesi ise ardı ardına
Küçükbay’a övgü haberleri yapıyordu.
Ne kadar aynı fikirde olmasak da, Küçük’ün yıllar sonra yazımın
ardından gelen itirafı beni üzdü. Kim olursa olsun (eğer doğruysa)
patronunun “yazmayacaksın” diye azarlayarak susturduğu, “kalemimi
satmam” diyemeyen boynu bükük bir yazarın durumundan mutlu olacak
değilim.
Sevindiğim, gerçeklerin geç de olsa açığa çıkması.
Cem Küçük’ün itirafıyla, Star’ın o dönemki patronu Sancaklar’ın,
Küçükbay’ı kurtarmak için çalışması artık önümüzde duruyor.
Öyleyse devam edelim… Sancak FETÖ
toplantısında
Polis, henüz kendisine operasyon yapmadan, Ahmet Küçükbay
aleyhinde, y...