Tek parti iktidarında mıyız?
Öyle olması gerekiyordu. Koalisyonlar dönemi bitecekti. Yönetim
istikrara kavuşacaktı. Her kafadan bir ses çıkmayacaktı. Dolar
hızla düşecek, borsa yükselecek, enflasyon sıfıra yaklaşacaktı.
Orada mıyız sahiden?
AKP’nin “koalisyonlar bitti” sözü soğumadan MHP ile ittifak
kurmasından bahsetmiyorum. Yüzde 50’ye ulaşmak için yüzde 1’lik
partilere vekillik teklif edecek noktaya gelmesi de konumuz
değil.
“Parti” dediğimiz “bölmek”ten geliyor. Tüzüğü ve programı olanlar
bir yana, eğer iktidar parçalıysa çok partiden bahsetmek
zorundayız. Kötü mü? Kuşkusuz çok parti; çok fikir, çok siyaset,
çok çözüm demek. Ancak devletin partileştiği koşullarda, fiilen
devletin parçalandığını kabul etmek zorundayız. İktidar bugün “çatı
partisi”nin elinde. Devletin kanatlarında
gözaltı krizi
Geçen pazartesi tuhaf bir şey oldu.
Devletin kritik noktasındaki üç ismin gözaltına alındığı haberi bir
anda yayıldı. İnandırıcı görünüyordu. Zira bir süredir haklarındaki
iddiaları sağır sultan duymuştu.
Elbette gazeteciler bu olayı doğrulamaya çalıştılar. Kamuoyuna
gerçek bilgiyi ulaştırmaya çalışıyorlardı. Fakat işin peşine
düştükçe tablo biraz farklılaştı.
Bir kesim yetkili “gözaltı var mı”
sorusunu, “hayır, sadece müfettiş incelemesi
diye” cevaplarken; bir başkası
“yanıt veremeyiz” diyordu. Bir kısım
“kesinlikle böyle bir şey yok” derken,
öbür taraf “evet, polis almış”
ifadesinden sonra, gün bilgisi
bile veriyordu.