ABD'de demokrasiyle bağdaşmayan olaylara baktığımızda, provoke
olabilecek anlayış ve kültürde bir kitle oluştuğunda, bir başkanın
dahi kışkırtıcı olabileceğini gördük. Demokrasi havarisi geçinen
ABD'ye bu görüntü ders olsun. Dilerim ve umarım bizde böyle şeyler
olmaz. Bu olay, ABD tarihinde ibretle anılacaktır.
Bu kaosun bir süre daha etkisi görüldükten sonra yeniden normale
dönüleceği beklenmektedir. ABD, müdahale ve ifadelerinde artık
demokrasiden bahsedemez. Ancak bu durum, ABD'nin dış politika
anlayışında bir değişikliğe de sebep olmaz. Sadece yeni başkanın
tercih ve yönlendirmeleriyle bazı farklılıklar görülebilir. Bunun
işaretini de, önceki demeç ve davranışlarıyla oluşturmakta olduğu
kadrosunda görmek mümkündür.
Müesses nizam devam ediyor, demokratik kurumlar çalışıyor. ABD
bundan sıyırır. Biz yeni dönemde nelerle karşılaşacağımıza
bakalım.
Türkiye-ABD ilişkileri sıkıntılı
En önemli görüş ayrılığı, ABD'nin YPG'ye verdiği destektir. ABD,
YPG'yi, IŞİD'le mücadele eden müttefik olarak görmektedir. Biden da
bunun savunucusu ve uygulayıcısıdır. Türk düşmanı ve YPG
sempatizanı McGurk'u, Ortadoğu ve Afrika Koordinatörü olarak
ataması da bunun bir sonucudur.
Biden'ın, Trump'ın Suriye'nin kuzeyinden çekilme kararını
eleştirerek "YPG'yi Türkiye karşısında yalnız bıraktı bu
affedilemez" demesi, ABD Suriye Özel Temsilcisinin de, Türkiye'nin
PYD'ye saldırısını önlemek için yaptırım uygulanabileceğini ve
bölgenin savunmasız olduğunu söylemesi dikkat çekicidir. Amaç,
IŞİD'le mücadele adıyla oluşturulan PKK/YPG/SDG'nin bölgede
hâkimiyet sağlayarak, Suriye'nin en azından siyasi bütünlüğünü
parçalayıp, kuzeyde kendisine müzahir otonom/federatif bir Garnizon
Devlet oluşturmaktır.
Ayrıca Biden'ın Peşmerge dostu ve üç parçalı federal Irak
düşüncesinin mimarı olduğu da bilinmelidir. PKK'lı teröristlerin,
Sincar merkezinden çıktığı söylenip çıkmaması, Biden dönemine
hazırlık olarak algılanmalıdır.
Suriye ve Irak'ın...