Türkiye'nin tek köklü sorunu, otoriter yönetim anlayışını
“devlet bekası”nın olmazsa olmaz koşulu olarak kabul eden, “devlet
bekası ideolojisi”ni siyasetin tartışılmaz ekseni haline getiren
kurum ve kişiler olmadı.
Sorun aynı zamanda çıkar ve fayda adına malum zihniyeti sürekli
güncelleştirerek bu ideolojinin kendisini yeniden üretmesine zemin
hazırlayan siyasi ve sivil desteklerdi.
İnsanoğlu kendisine mal etmeyi sever.
Kendi görüşlerini doğrulamak için kavga etmeyi erdem sayar. Bunu
yaparken etrafına görüşlerinin doğruyu ve kalıcıyı temsil ettiğini
anlatır.
Ne var ki, dünya insanın sandığından ve umduğundan hızlı
değişir.
1980'lardan bu yana yaşanan değişim, siyaset, kültür, teknoloji,
etik, yaşam standardı, düşünce, sanat gibi konularda son 200 yılda
yaşanan değişimlerden daha etkili, çabuk ve altüst edici olmadı
mı?