Evrensel değerlerin, insan hakları ilkelerinin, adalet ve özgürlük fikrinin yer almadığı kanunlar, düzenleyici hükümler, uygulamalarla başımız dertte.
Malum, böyle düzenler hukukla anılmaz. Bu diyarlarda kanunlar, kurallar genel olarak siyasi faydaya, ideolojiye, inanca, çıkarlara göre biçim alır.
Kanunların yapımı, yorumlanması, kanun adamlarının karar verme, hüküm düşme, gelme, gitme şekilleri de buna uygun olur.
En önemlisi, yargının iktidara bağlılığıdır. Sorun, kimi adli soruşturmaları teşvik eden, mahkeme kararlarını denetleyen, son hükmü veren merciin siyasi iktidar olmasıdır.
Türkiye bunun en açık örneklerinden biri hâline geldi.
Son yerel yönetim seçimlerinde CHP büyük başarı elde etti; büyük
şehirlerin çoğunu ele geçirdi, değil mi?
Şimdi, düzen bunu burunlarından getiriyor.